9
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
2057
Okunma
“Ve diri diri gömülen kız çocuklarına sorulduğunda
hangi suçtan öldürüldükleri...”
Bir ses böler ebabilin uykusunu
Ve ebabiller uyandığında;
Ne fil kalır, ne ordusu...
Bir kent alev almışsa
Ve kızılsa çocukların etekleri
Gün doğumunda sükût yürümüşse şehre
Gece gökyüzünden yıldızlar dökülüyorsa yere
Ve avuçların içinde sıkılı bir taş kadar olamamışsa insanlık;
Ne dünya ayağa kalkar
Ne de utanmadan yüzünü göklere uzatır artık...
Gecedir çehresi çocuğun
Gözleri ateşten yıldız
Bu gün kaç kurşun düşmüşse payına,
Kaç tankın önüne siper olmuşsa,
Yorulmuş çocuk...
Taşlar sığmaz olmuş avuçlarına...
Vakitsiz öten yarasalar böler uykularını
Ve her çocuk bilir;
Bir sabah göklerde uyanacağını...
Sonra yine oyunlar oynar çocuklar;
En fazla taş toplama oyunu,
En hızlı koşma mesela...
Ve saklambaç,
Taşları kalmadığında...
Rengi kırmızıdır kentin
Çiçekleri kızıl, gelinliği siyah
Bugün kaç mazlumu basmışsa bağrına
Kaç zalimin suratına vurmuşsa öfkesini
Kan kusuyor toprak
Demir yığınlar sızlatıyor sinesini...
Taşlar kıyama durduğunda
Bu kent bilir;
Tek/bir taş demirden kalpleri eritecektir.
Sonra yine güller açılır bağrında
Ve toprağa gömülen tohumlar;
Güneşle yeniden filizlenir semaya...
Bir inşirah doğar sabaha...
Tek/bir inşirah...
Sözleri ateştir annenin
Bakışları, ölümü öldüren dua
Bugün kaç parçasını vermişse toprağa
Kaç yerinden kanatılmışsa yüreği
Merhametsiz adımlara
Bir tokat gibi vuruyor gözlerini...
Şehre yıldız yağdığında
Anne anlar;
Tek/bir dua gözyaşını silecektir.
Sonra her parçası yeniden birleşir
Ve yeniden uçar gökyüzünde ,
Beyaz kanatlı kuşlar...
Bir yağmur başlar geceden
Kırmızıya dair ne varsa,
Kararmış vicdanlara akıp gider.
Yüreği çaresizdir babanın
Elleri zulmü boğan pençe...
Bugün kaç canını bırakmışsa geride
Kaç zindan görmüşse bedeni
Tenine dar gelen ruhuyla,
Firar ediyor ötelere...
Çağdaş dünyaya güneş doğduğunda
Baba bilir;
Hayber yeniden fethedilecektir.
Sonra taşlar güvercine dönüşür
Vurur zulmün alnından.
Ve kentin çiçekleri yeşerir
Gelinliği ipekten beyaz...
Özgürlüğün şarkısını söyler çocuklar
Ellerinde gül yüzlü umutlar...
Ölüme hüküm giymiş bedenlerden
Bir vâveylâ kadar uzaktır.
Ve uzanır;
Bir çocuğun katledilmiş geleceğine,
Bir annenin kan oturmuş gözlerine,
Ve bir babanın çaresiz yüreğine
Bin sızıyla dokunur.
Sükûtuyla ağlayan şehir!
Taşlarıyla vurulan çocuklar adına!..
Arun aleyhim!
Arun aleyhim!
Arun aleyhim!
Zeynepder "Filistin ve Gazze " konulu şiir yarışmasında 3. olmuştur.
Poyraz Edebiyat Dergisi 10. sayıda yer almıştır.
5.0
100% (4)