7
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
3214
Okunma

ÂŞIK-MAŞUK
Benim gibi acemi her aşığa
Mutlak gerek vefasız bir maşuka
Yok değilse kolay kolay diyemez
Aklı dolanmalı bir sarmaşığa
Uzun saçlıların işleri kolay
Onların başında yok böyle olay
Onlar yalnızca yemek için
İhtiyaç duymaktadırlar bir kaşığa
Şu bigâne tutumuna baksana
Aklı ermez öyle fazlaya noksana
Yer-içer, güler-geçer, konar-göçer
Karışmaz etliye-sütlüye, bulaşığa
Fazla kafa yormaya gelmez
Ondan fazlasına da aklı ermez
Aklı kıt sandığın bakıyor ki
Bu işler benziyor pek dolaşığa
Bin ihlâsla tutturursun bir tay da
Kıymet bilmeyene desen ne fayda
Bir lafla hepsini yerlere vurur
Çevirir kalbini delik deşiğe
Âşık sazda sözde aşkı ararken
Hayalinde yar zülüfün tararken
Koşarken maddenin özü peşinde
Razı olmuş haspam yavan-yaşığa
Sen o kadar ona aşkı söyle ki
Senin dediğine o diyor ne ki
Onun ilgisini çekemezsin sen
O gönlünü kaptırmış bir koşuğa
Sen ona söylersin bülbülden gülden
Nağmeler dizersin bir sürü telden
O geniş sofalı büyük bir evde
Ninni söyler durur boş bir beşiğe
Neden sonra içi belki kabarır
Ne yazık ki saçı, başı ağarır
Hasretle anarak eski günleri
Gaydayı uydurur yelve teşiğe
Ama sevdaların geçmiştir demi
Vuramadı kimse zamana gemi
Artık biten bitmiş, giden gitmiştir
Oturup da ağlar kuru eşiğe
İhsan POLAT 29.01.2010 İspir
5.0
100% (5)