NE GÜZELDİ ÖLMEK DERİM
Daha yarım asır geçmemişti ki zamandan,
Necip milletin torunu kaybetmiş benliğini, Düşünce hissi kalmamış, utançsız hayâdan, Düşmüşe dönmüş, büyük sert bir kayadan, En kuytu köşelerde, kaybetmiş benliğini, Satıyor elindekini lakin bulamaz kimliğini. İslam’ı yaymak için seferberdi, necip millet, Karşısında çözülüyordu, düğüm düğüm zillet. Dava; Hak, hukuk davası, gerisi boş kazan, Kaynar gibi gözükür, çaresizce yakar taban. Safımız kesinlikle belli olmalı bu âlemde, Bütün maharetimiz gözükmeli bu âlemde. Hakkın karşısında, asla doğrulamaz batıl, Sen iman kıvılcımına an geçirmeden katıl. Varsa içimizde münafık, temizlenmeli hemen, Yanına kalmayacak, bize kurduğu her dümen. Köhne Avrupa’nın refahı için seferber olamam, Çağ atlayacağım diye batı kültürüyle yoğrulamam. Dişlerimi söktürürüm, mukaddesatımı çiğnetemem, Kör, topal gezerim; zillet boyunduruğunda gidemem. Tufan olup akar da yaş tomurcuklu gözlerim, Haksızlığı görmesin, taşımasın asil dizlerim. Din, iman, vatan kutsaldır inan bizim için, Canımızı veririz, vatanımızı korumak için. Baş gövdeden ayrılır hiç şüphe duymadan, Kan; sel olup da akar, ölümü hiç saymadan. İman ve şahâdet benim kanımın rengidir, Kıyamete dek sürecek olan hakkın cengidir. Hakkı yüceltmek için zalimin tacını, tahtını, Başına geçiririz, onun belalı kara bahtını. Tank, tüfek bizi korkutamaz, hatta füze, Hak ve adâleti çıkarırız korkmadan düze. Kaldırmak için Hakkı, cesedimi çiğnetirim, Kanımın son damlasına kadar hakkı diretirim. İman tohumlarını dünyanın göbeğine ekerim, Düşmana karşı iman dolu kanımı set çekerim. Kuran, sünnet Peygamberimin yoludur benim, Bu kutsal çatı altında, ne güzeldi ölmek derim… Konya/1991 |