53
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
2734
Okunma

AN BE AN!...
Hasretimi dağıtıyorum
Karanlık şehrin sokaklarına
Kırdığım kadehlerin cam kırıklarında
Bir daha diyorum bir daha
Vur şişenin dibine
Dönsün bu zalim, bu vefasız dünya
Yamandı dertler
Baş edemedim yokluğunda
Pes dedim pess
Bu kadar da olmaz ki
Dağ değil taş değil dayansın
Dayanmaz ki, bu yürek
Kanattı hain yıllar
Hiç merhamet etmedi
İnsandım candım hiç bilmedi
Bütün sokaklar benimdi
İtten farkım neydi
Çıkmazlarda kayboldum
Hayat yordu, dertleriyle sarhoştum
Garip bir ayyaş oldum
Sonunda belamı buldum
Kendi içimde hep umuda kuldum
Bilmem ki doğmak için acelem neydi
Sanki dünya bir cennetti, cennetti de
Ben de içinde günahkâr bir serseri
Neydi bütün bu olanlar
Sebep neydi yangınlara
Cehennemdi yaşananlar
An be an daraldım, sorguladım
Soluk soluğa karanlıklara daldım
An be an fırtınalar
An be an depremler yaşadım
Bir umut bir umut daha derken
Güneşe hasret kaldım
Üşüdüm buzlarla yıkandım
Arındım paklandım
İnsan niyetine yaşama daldım
Şimdi cam kırıkları ellerimde
Uzatıyorum gökyüzüne
Ya medet insaf diye diye...
Kanatıyorken hayat can damarlarımı
Yürüyorum dertlerin üstüne, üstüne
Sıkıyorum dişlerimi sabır niyetine
Ve haykırıyorum dünyaya
Senin hiç vicdanın yok mu?
Yok mu vicdanın, hiç yok mu? Diye
Söyle be zalim dünya söyle!..
Eziyorsun beni, ne diye?
Benimle derdin, adavetin ne?
Söyle!...
Neden kanıyor her bir yanım!..
Ellerimdeki bu cam kırıkları da ne?
g.öz:))
Sesiyle şiirime yürek olan Sevgili Hemşerim Şair-Yorumcu Mustafa Narin’e teşekkürü bir borç bilirim, çok güzel olmuş sağ ol arkadaşım nefesine sağlık.. Sevgiler saygılarımla