Utanmakmış altına yapan bebenin söyleyemediği. Utangaç haliymiş gece, gündüzün... Ve yalanmış yitik insan düşü. Kızarmaz yüzlerde, utanç zuladadır. Geçmişte, oluk,oluk kan akıtıp en gaddar zulmün kılıcıyla baş kesenler, Şimdi, Sivas ta kurutulan otuzyedi fidanın yasına güler. Öküz derisi suratlarına yamanmış gibidir. Tükürsen, yağmur yağıyor der. Göz göre göre öldürmek yakmak bencil aklın karalığıdır. Ve aldırmasalarda utanmazlık, Bir arsızlık hastalığıdır.
25.01.06 Mönchengladbach
Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
"Elbette tüm Sivaslilari bu olayda tenzih ederim.Sözüm yapanlara.Ama cok ta masum degiliz.Otuz yedi aydin yakilirken on binler seyrediyordu.Bu affedilmez."
değerli şair dost sayın sinan toraman
böyle ortalıkların karıştığı zaman herkes canının derdine düşer...bu da doğal bu ülke koşullarında kimse başı ağrısın istemiyor..:) resmi görevlilerse kendi başına hareket edemeyen emir kulu paralı hizmet edenler .!?
burada esas sorun toplumu yönetenler ki biz seçiyoruz güya ;
(!) ..seçtiklerimizi tanıyor muyuz...?
peki ben istediğimi seçebiliyor muyum..?
seçenekleri onlar oluşturmuş :
a - onlar b - onlar c - onlar d -hepsi... onlar
peki biz bunun neresindeyiz...? sandık kısmında !!...:))
herşey senaryo yazılıyor oynanıyor ve zavallı insanlar basın yoluyla aydınlanıyor(!)...ahh ahh insanım ahh..!!
yazdıklarım sadece ülkem için değil ki ;
dünyamız koca bir aile biz ve komşularımız .....tıpkı bir mahalle ...ki üstelik bizler komşusu açken tok olamayanlardanız...:)
ve komşularımız ...onlarda durum farklı mı dersiniz..? .dünya üzerine oynanan oyunlar biz aklımızın farkında olamadıkça devam eder gider; kullanılan kuklalar... figüranlar ...kandırılanlar...vs ...
çıkarcılar kanla kargaşa ile beslenir çünkü endişe korku akılları kör eder .. ve çıkarcılar kan dökmeye her koşulda kazanma yolunu bulmaya devam eder...
ki hayat;
dün-bugün -yarın
bu kadar kısa bir zamanı neden bölünüp parçalanmalara mutsuzluğa harcarız da ; birlikteliğin sevgi dolu güzellikleriyle yaşayamayız...burada da sorgularımız kendimize... beyin yıkayıcılarına daima dikkat etmeli duyduklarımıza gördüklerimize değil uzun soluklu kendi araştırma doğal gözlemlerimizle sonuçlara varmalı sürekli de sonuçlarımızı kontrol etmeliyiz...her yaşta hayata bakış açısı değişmektedir...bugün doğru dediğimize yarın yanlış; yanlış dediğimize doğru diyebiliriz çünkü ...
hayata ılımlı sevgi dolu yürekle bakmak huzur sağlayacaktır ...
son olarak;
karşımızdakini ; kendimiz olarak algıladığımızda dünya cennete dönecek..
sevgim saygımla...
not: ör: sivas olayları diye bahsetmek üzücü ..olsa olsa sivasta uygulanan terör olayları denmeli bence ...sivası unutmadık unutmayız vs gibi sloganlar bölmeyi hedef alan sloganlardır ..dikkatli olmak lazım..çünkü bu yolla gelecek kuşaklara bilinçli bilinçsiz olumsuz aktarımlar yapılmakta..
şiirdeki örnek olay üzerinden bu tür toplumsal olaylara tarafsız adil gözle bakarak zaman üstü değerlendirme yapmaya çalıştım sadece ...bu tür olaylarda önemli olan cezalandırmak değil suçun oluşumunu önlemektir... ceza çözüm mü ..? suçun yeniden yapılmasını önleyici bir tedbir midir..? aslolan kişilerin yaptıkları hatanın farkında olmaları .. ki başkalarının onları farkedip çezalandırmasından çok daha önemli bir durum ...çünkü suç işleme oranını düşürür kişinin kendi hatasının farkındalığı.. ve bu sorun ; toplumsal bireysel sağlıklı eğitim, bilinçlenme ve güzel insanların değer bulduğu örnek olduğu bir sistemle çözülür..
Sayın Sabıha hanım.Cehenneme giden yol iyi niyet taşları ile döşenmiştir.Unutmaki yakılanlar yakıldıkları ile kaldılar.Yakanların çoğuda Almanya da firarda.Üstelik yakanlar eski bir adalet bakanı tarafından savunuldu.Bu kişi de şu anda ki iktidarın siyasi birliktelikten arkadaşlarıydı.İnsan nereye elini atsa elinde kalıyor.Hem kel,hem kör, hem fodul.Aydın olmanın gereğidir yananların yanında olmak.Kötüye kötü demek ne zamandır suç.Yakanlar hala yaptıklarının doğru olduğunu savunuyor.Adam yakmak ne zamandır müslümanlıktır.Ya biz müslümanlığı bilmiyoruz.Ya da onlar.Şu bana ayırdığınız bu kadar yanıtı yakanlara ayırsaydınız demokrasi yolunda sizinde katkınız olacağından şü pheniz olmasın.Kimse Sivas lıları suçlamıyor.Kimse Türkler i,sünnileri,alevileri,Kürt leri suçlamıyor.Nazım Hıkmet ın dizesiyle yazımı tamamlıyorum.'Yaşamak bir ağaç gibi hür ve bir orman gibi kardeşçesine.' Tesekkür ediyorum.
şiirdeki örnek olay üzerinden bu tür toplumsal olaylara tarafsız adil gözle bakarak zaman üstü değerlendirme yapmaya çalıştım sadece ...bu tür olaylarda önemli olan cezalandırmak değil suçun oluşumunu önlemektir... ceza çözüm mü ..? suçun yeniden yapılmasını önleyici bir tedbir midir..? aslolan kişilerin yaptıkları hatanın farkında olmaları .. ki başkalarının onları farkedip çezalandırmasından çok daha önemli bir durum ...çünkü suç işleme oranını düşürür kişinin kendi hatasının farkındalığı.. ve bu sorun ; toplumsal bireysel sağlıklı eğitim, bilinçlenme ve güzel insanların değer bulduğu örnek olduğu bir sistemle çözülür..
Sayın Sabıha hanım.Cehenneme giden yol iyi niyet taşları ile döşenmiştir.Unutmaki yakılanlar yakıldıkları ile kaldılar.Yakanların çoğuda Almanya da firarda.Üstelik yakanlar eski bir adalet bakanı tarafından savunuldu.Bu kişi de şu anda ki iktidarın siyasi birliktelikten arkadaşlarıydı.İnsan nereye elini atsa elinde kalıyor.Hem kel,hem kör, hem fodul.Aydın olmanın gereğidir yananların yanında olmak.Kötüye kötü demek ne zamandır suç.Yakanlar hala yaptıklarının doğru olduğunu savunuyor.Adam yakmak ne zamandır müslümanlıktır.Ya biz müslümanlığı bilmiyoruz.Ya da onlar.Şu bana ayırdığınız bu kadar yanıtı yakanlara ayırsaydınız demokrasi yolunda sizinde katkınız olacağından şü pheniz olmasın.Kimse Sivas lıları suçlamıyor.Kimse Türkler i,sünnileri,alevileri,Kürt leri suçlamıyor.Nazım Hıkmet ın dizesiyle yazımı tamamlıyorum.'Yaşamak bir ağaç gibi hür ve bir orman gibi kardeşçesine.' Tesekkür ediyorum.
ne yazık ki çıkar odakları kandırdıklarıyla hep üzüntü yaratmıştır...bu şehirlerin bu üzücü kötü olaylarla hatırlanması da ayrıca üzücü.. ülkeyi bölme planlarına hizmet eden bir durum.. insanlarımızın bilinçlenmesi gerekmekte ..toplumsal yaralarımızı kanattı şiir yeniden...insanlık makamına ulaşmamız dileğiyle... sevgim saygım tebriklerimle değerli şair dost...
böyle ortalıkların karıştığı zaman herkes canının derdine düşer...bu da doğal bu ülke koşullarında kimse başı ağrısın istemiyor..:) resmi görevlilerse kendi başına hareket edemeyen emir kulu paralı hizmet edenler .!?
burada esas sorun toplumu yönetenler ki biz seçiyoruz güya ;
(!) ..seçtiklerimizi tanıyor muyuz...?
peki ben istediğimi seçebiliyor muyum..?
seçenekleri onlar oluşturmuş :
a - onlar b - onlar c - onlar d -hepsi... onlar
peki biz bunun neresindeyiz...? sandık kısmında !!...:))
herşey senaryo yazılıyor oynanıyor ve zavallı insanlar basın yoluyla aydınlanıyor(!)...ahh ahh insanım ahh..!!
yazdıklarım sadece ülkem için değil ki ;
dünyamız koca bir aile biz ve komşularımız .....tıpkı bir mahalle ...ki üstelik bizler komşusu açken tok olamayanlardanız...:)
ve komşularımız ...onlarda durum farklı mı dersiniz..? .dünya üzerine oynanan oyunlar biz aklımızın farkında olamadıkça devam eder gider; kullanılan kuklalar... figüranlar ...kandırılanlar...vs ...
çıkarcılar kanla kargaşa ile beslenir çünkü endişe korku akılları kör eder .. ve çıkarcılar kan dökmeye her koşulda kazanma yolunu bulmaya devam eder...
ki hayat;
dün-bugün -yarın
bu kadar kısa bir zamanı neden bölünüp parçalanmalara mutsuzluğa harcarız da ; birlikteliğin sevgi dolu güzellikleriyle yaşayamayız...burada da sorgularımız kendimize... beyin yıkayıcılarına daima dikkat etmeli duyduklarımıza gördüklerimize değil uzun soluklu kendi araştırma doğal gözlemlerimizle sonuçlara varmalı sürekli de sonuçlarımızı kontrol etmeliyiz...her yaşta hayata bakış açısı değişmektedir...bugün doğru dediğimize yarın yanlış; yanlış dediğimize doğru diyebiliriz çünkü ...
hayata ılımlı sevgi dolu yürekle bakmak huzur sağlayacaktır ...
son olarak;
karşımızdakini ; kendimiz olarak algıladığımızda dünya cennete dönecek..
sevgim saygımla...
not: ör: sivas olayları diye bahsetmek üzücü ..olsa olsa sivasta uygulanan terör olayları denmeli bence ...sivası unutmadık unutmayız vs gibi sloganlar bölmeyi hedef alan sloganlardır ..dikkatli olmak lazım..çünkü bu yolla gelecek kuşaklara bilinçli bilinçsiz olumsuz aktarımlar yapılmakta..
Elbette tüm Sivaslilari bu olayda tenzih ederim.Sözüm yapanlara.Ama cok ta masum degiliz.Otuz yedi aydin yakilirken on binler seyrediyordu.Bu affedilmez. Unutmayinki Hitler fasizmide secimle isbasina geldi.Ayrica ben Almanya da Solingen de yakilanlari da kaleme aldim.Siirime bakabilirsiniz.Sadece kendimize müslüman olmamamiz lazim.Degerli elestirilerinizi bekliyorum.Tesekkürler -
böyle ortalıkların karıştığı zaman herkes canının derdine düşer...bu da doğal bu ülke koşullarında kimse başı ağrısın istemiyor..:) resmi görevlilerse kendi başına hareket edemeyen emir kulu paralı hizmet edenler .!?
burada esas sorun toplumu yönetenler ki biz seçiyoruz güya ;
(!) ..seçtiklerimizi tanıyor muyuz...?
peki ben istediğimi seçebiliyor muyum..?
seçenekleri onlar oluşturmuş :
a - onlar b - onlar c - onlar d -hepsi... onlar
peki biz bunun neresindeyiz...? sandık kısmında !!...:))
herşey senaryo yazılıyor oynanıyor ve zavallı insanlar basın yoluyla aydınlanıyor(!)...ahh ahh insanım ahh..!!
yazdıklarım sadece ülkem için değil ki ;
dünyamız koca bir aile biz ve komşularımız .....tıpkı bir mahalle ...ki üstelik bizler komşusu açken tok olamayanlardanız...:)
ve komşularımız ...onlarda durum farklı mı dersiniz..? .dünya üzerine oynanan oyunlar biz aklımızın farkında olamadıkça devam eder gider; kullanılan kuklalar... figüranlar ...kandırılanlar...vs ...
çıkarcılar kanla kargaşa ile beslenir çünkü endişe korku akılları kör eder .. ve çıkarcılar kan dökmeye her koşulda kazanma yolunu bulmaya devam eder...
ki hayat;
dün-bugün -yarın
bu kadar kısa bir zamanı neden bölünüp parçalanmalara mutsuzluğa harcarız da ; birlikteliğin sevgi dolu güzellikleriyle yaşayamayız...burada da sorgularımız kendimize... beyin yıkayıcılarına daima dikkat etmeli duyduklarımıza gördüklerimize değil uzun soluklu kendi araştırma doğal gözlemlerimizle sonuçlara varmalı sürekli de sonuçlarımızı kontrol etmeliyiz...her yaşta hayata bakış açısı değişmektedir...bugün doğru dediğimize yarın yanlış; yanlış dediğimize doğru diyebiliriz çünkü ...
hayata ılımlı sevgi dolu yürekle bakmak huzur sağlayacaktır ...
son olarak;
karşımızdakini ; kendimiz olarak algıladığımızda dünya cennete dönecek..
sevgim saygımla...
not: ör: sivas olayları diye bahsetmek üzücü ..olsa olsa sivasta uygulanan terör olayları denmeli bence ...sivası unutmadık unutmayız vs gibi sloganlar bölmeyi hedef alan sloganlardır ..dikkatli olmak lazım..çünkü bu yolla gelecek kuşaklara bilinçli bilinçsiz olumsuz aktarımlar yapılmakta..
Elbette tüm Sivaslilari bu olayda tenzih ederim.Sözüm yapanlara.Ama cok ta masum degiliz.Otuz yedi aydin yakilirken on binler seyrediyordu.Bu affedilmez. Unutmayinki Hitler fasizmide secimle isbasina geldi.Ayrica ben Almanya da Solingen de yakilanlari da kaleme aldim.Siirime bakabilirsiniz.Sadece kendimize müslüman olmamamiz lazim.Degerli elestirilerinizi bekliyorum.Tesekkürler -
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.