Yüreğim gecenin karanlığından da kara
Böyle anlarda hücrelerimden ne ırklar kopar
Soyumsopum acemi cellat kesilir
Yıldızlara küpe yerine küspe takarım
Umurumda değil...

Yarasalar, kurtlar kuytu köşelerde pusudaymış
Bilmeyen yok, saklanmışlığı
Bayat ekmek tadında nasılsa
Bir dilime emekleyen çok
Geri dönen hiç yok
Umurumda değil...

Artık gün geceye, gece sevgiliye gebe de değil
Doğmamış çocukların intikamı mı yoksa
Sevgi göçü mü
İmgelerin dili kesilmiş
Kulağı sağır, tek göğsü yok
Umurumda değil...

Hepimiz çalkantılı denizlerde
Gemisi batmış ganimetleriz
Her parçamız kayalara
Çarpmış, dönmüş tekrar çarpmış nasılsa
Mükerrerlik prim yapmış
Umurumda değil...

Zaman telaşımız yok
Uykumuzda çizdiğimiz, boyadığımız
Ütopyanın muştularınla yaşıyoruz
Uyanmaya da karnımız tok
Umurumda değil...

Sorular, sorguların tınıları
Çoktan göçebe
Kervanlar alay alay
Devesiz, zahmetsiz
Bir göklerde, bir yerlerde
Umurumda değil...

Aşk mantarı kırık cam şişede
Açık denizlerde, okyanuslarda
Kendini pazarlıyor, alıcı arıyor
Umurumda değil...

Doğuşum zaten bir filmin
Kısa metrajında tekrardı
Repliksiz, sıradan
Boyum uzamadı, tıkılı kaldım
Umurumda değil...



ayşe yayman