Seni
Üzüm devşiren genç kızların
Bileklerinden topladım.



Simit satıyordu Selim okul çıkışları
Sesinden sıcaklığını koklattı
Çayına katık yaptım.



Seni meyve bahçelerine götürdüm yaz sabahları
Sepetimdeki elmaları elinden,
Sözümü dilinden başka duyan olmadı.



Camekânlarda büyüyen karanfiller vardı
Kırmızı
Sürgün sürgün, boy boy
Gönül bahçem boyunca derledim senli .
Kaz tüyü işli ellerimden kırlentlere yasladım
Yorgunluğuna serdim ipekten sedir
Saçlarımdan, yıllanmış bir çınar vardı gölgelik
Ve uzanan çepeçevre zeytinlik
Henüz acı ve yeşil…



Senin kanatlarındı yuva omuzlarıma
Ve yüzüme dolanan değildi rüzgar,
Yaprak uçlarından ince, yumuşacık
Olamazdı hiç bir kucak senin kadar…


Ve seni senle yaşamak kadar
Doğanın sessizliğiydi akşamın gelişi…




Şimdi genç kızlar dönüyor bağlardan
Eğik, sırtlarında üzüm küfeleri
Parmakları kuru, kırık, lekeli
Ve bileklerinden dirseklerine
Tattıkça akan şıra izleri…


Seni senle yaşamak kadar…







ezgi ç.
15.01.2010