9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1104
Okunma
Şimdi tam zamanı yüzüm hazana dönükken
Kızıla soyunmalı hava
Tüm renkleri sıkıştırıp cebine dudağında haylaz bir ıslık
Akşam inmeli üzerime sabahı dürüp katlamalı günü
Belki diner sessizlik sen gibi çığlığımın atardamarlarında
Nerden geldi bu melankoli, kahrolası bir kahır
Hangi zamanın ertesi dersin bu anlamsızlık
Yakışır mı hala ellerin acının sinesine
Bir başka dururdu keder yüzünde hani
Bakışların boşluğu tararken hep bir sancıdır bulur getirirdin
Sonrası bir ağlamak ki ölün içinden çıkıyor sanırdım
Mezarı ruhun olan kıyamete hazır ölün
Hiç doğmadan toprağa verdiğin
Şimdi tam zamanı kızıla soyunmalı hava
Gözyaşın acının rengini taşımıyor diye yakınma artık
Kızıldır bundan böyle ellerinden süzülen
Ruhum duyuyor musun sesini iç dökümün ne de sefil
Güya yare yazacaktık beraber yine sen düştün en derinime
Derine saplandıkça sökülen yarin yerine
E.S.E