Kırlarda geziyorum,
Rüzgârla esiyorum,
Yüce dağ başına,
Kurmuşum çadırı,
Düşüncelerimi atmışım,
Tepelerin arkasına.
Kevenler etrafıma örülmüş,
Beni korumak için,
Lahana gibi dürülmüş.
Otlar, rüzgâra el sallıyor,
Ardıçlar, çamlarla barışık,
Hava yine yükseklerde karışık,
Dağlar bulutları kucaklıyor,
Özgürlük şarkıları söylüyor.
Uzaklardan Halibaba bakıyor,
Ilık bir rüzgâr içime akıyor.
Deveci Dağ’ı develerini kaybetmiş,
Gariban çoban ağzını açıp seyretmiş,
Nalbant, dağlara meydan okuyor,
En dik başlı benim benim diyor.
Karıncalar harıl harıl çalışıyor,
Garip dünyayı sırtında taşıyor,
Kışlık erzakını sabırla topluyor,
Çekirgelerse daldan dala zıplıyor.
Yükseklik rakımı iki bin,
Gel paraşütle bulutlardan in,
Güneş buluttan çıktı mı yanıyorum,
Buluta girdi mi donuyorum.
Kapılı Yayla şenliğinde,
Herkes çok iyi eğleniyor,
Sevgiyle aşklarına bağlanıyor.
Keşke karmaşık siyaseti
Eğlenceye karıştırmasalar,
On bir yaşındaki çocukları,
Alkol ve sigaraya alıştırmasalar,
Ne güzel olurdu, ne güzel olurdu.
Türküler, şarkılar, halaylar,
Deyimler, sazlar, sözler,
Herkes şen şakrak uçuyor,
Kapılı Yayla’nın kanatlarında.
Sinekler, arılar ve böcekler,
Çiçekten çiçeğe konuyor,
Etrafa mutluluk saçıyor.
Kene korkusu tedirgin ediyor,
Gölgelikte rahat uyutmuyor,
Okyanus bulutları,
Tepemizde nöbet tutuyor,
Çocuklar saklambaç oynuyor,
Dünyanın tadını çıkarıyor.
Çayın enfes kokusu,
Tâ uzaklardan geliyor,
Kurumuş boynu bükük otlar,
Sevinçten halay çekiyor,
Rüzgâr eşliğinde ney sesleri,
Ruhumuzu okşuyor,
En güzel şarkıları,
Yine ağaçlar söylüyor.
Çiçekler renk katıyor,
Kardeşliğin şarkısını
Kırlarda söylüyor,
En güzel şenliği,
Yine çocuklar yapıyor...

07.07.2007
Kapılı Yayla
Bozhüyük/Akdağmadeni