4
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1867
Okunma

Dilde keskin bir bıçak bakışların hercai;
Kapanan son yarayı açar gibi gittin sen…
Söyle neydi telaşın söyle neydi acelen;
Bu akşam gözlerimden kaçar gibi gittin sen…
Falcının söylediği fallar da çıktı bugün;
Gözlerin son kurşunu kalbime sıktı bugün;
Yüreğin yüreğimden, yalan mı, bıktı bugün;
Ayrılık mektubunu açar gibi gittin sen…
Sensizliğe yabancı taşıdığım bu beden;
Şimdi nasıl taşısın yokluğunu bilmeden;
Yanağımdan akanı üç-beş kadeh silmeden;
Dertleri yüreğime saçar gibi gittin sen…
Hüzün yüklü bulutlar her adım atışımda;
Savrulan sandal oldum seninle batışımda;
Bundandır efkârıma sensizlik katışım da;
Yanımdan el misali geçer gibi gittin sen…
Ellerimle çizdiğim resimleri yaktırdın;
Yavru ceylan misali ardın sıra baktırdın;
Gözlerimde hiç olmaz şimşekleri çaktırdın;
Adağına bir kurban seçer gibi gittin sen…
“Yeni değil eskiden kanar durur bu yara
Sensizlikte ölümü anar durur bu yara!!..
Ali ALTINLI – 05/01/2009
Saat: 23:20
5.0
100% (2)