Bir hazan vakti çıktım ben bu yola.
Duygu denizinde sana doğru yol almaktayım.
Hasretinin dumanı olmuş kara bulutlar.
Bulutların birbirine değerek sevişmesi
Yağmurun da başlangıcı oldu , akabinde.
Yağmurun burcu burcu kokusu teninin kokusuydu.
Damla damla ıslanan her yanım sana titriyor.
Islanan her yanım aşkının ateşiyle kuruyor.
Yağmura eşlik etmek için , çılgın bir rüzgâr çıkıyor.
Rüzgârın sesi ise ikimizin şarkısını mırıldıyor.
Ben de rüzgârın bu şarkısına eşlik ediyorum , kalbimle.
Yarım saat süren bu aheng bir anda yok oluveriyor.
Gecenin sonunda çoban yıldızını görene kadar.
Çoban yıldızı , bana , seni işaret ediyor.
Ben de çoban yıldızının elinden tutarak geliyorum.
Çoban yıldızına seni , anlatarak geliyorum.
Güneşin bana selam vermesiyle , çoban yıldızı ile
Vedalaşma zamanı da geliyordu nitekim.
Güneşin , kıyıdaki güzelliğini görünce
Sana ulaştığımı iyiden iyiye hissediyorum.
Ve en sonunda yolun sonuna geldim.
Hayal Gemisini sahile bağlayarak hemen
Senin özleminle dayanamarak sana sarıldım.
Seni öpüp doya doya kokladım.
Hayal Gemisi tek şahidimizdi..
Sevgilim.