1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1490
Okunma
Aslında evgi,
Güz dallarından kalma
bir kuru yaprak gibi,
dokunsan ufalanaçak
dokunmasan
uzaklara savrulaçak.
Aslında sevgi,
ürkek bir serçenin
kanatları arasında gizli
hemem pnceremin önündeki
ama ufak bir hareketimle
sonsuza kadar
gökyüzünde kaybolaçak sanki.
Aslında sevgi,
bir avuc kuru toprağın içerisindeki
birkaç damla su ile cana geleçek
küçük bir hayatın sessiz cığlığı gibi
ama kimin umudunu yeşertecek
kim nasıl bilebilirki.
Aslında segi,
bir çocuğun yüreğinde gizli
ne zaman koşarak geleçek
ne zaman küsüp terkedeçek
yada bizim anlayamadığımız
anlamayı hiç başaramayacağımız
yeni yeni oyunlarla geleçek
ve hayatı renklendireçek;
ama herzaman değişecek
gece ve gündüz gibi
aklımızdan çok uzak
ama yüreğimize hükmedecek.
Aslında evgi,
hiçbirşeyin içerisinde değilki
o gün ^saçlarında başlayan
^gözlerinde dalga dalga yayılan^
^gülümsemende doruklara tırmanan’
ve bütün bedenime
biranda hızla yayılan
hummalı bir hastalık gibi;
Aslında sevgi,
beni alıp ana savuran
bir fırtınadan başka birşey değilki.
28 HAZİRAN 2008
03.15 Karkın Nihat BAĞCI