Vedanın hukmunu salarken kalbime,
Gözlerin gözlerimden utandımı hiç?
Yeminler edipte bu aşkın uzerine,
Dilin kalbinden utandın mı hiç?

Salınırken hazdan aşkın koylarında,
Çiçeklerden taç yapıpta saçlarıma,
Denizlerin aşkına martıların aşkına,
Bugunun mazisinden utandın mı hiç?

Yagmurlar çiselerken yurudugun yollarda,
Sonbahara bakarken dökulen yapraklardan,
Gönlume tutuşturdugun aşk dolu hicaptan,
Taşıyamadıgın sevdandan utanmadın mı hiç?

Felek vuruyor hayat denen girdapta,
İhanet soluyor son mermi şakakta,
Dudaklarım çatlıyor son nefes kurumakta,
Öldururken Allahtan utandın mı hiç?

Turkuleri mesken edipte hasretine,
Söylenirken aşkı gözlerinin yaşı ile,
Sazına baglayıp pare pare bulbul ile,
Dilinden kelamından utandın mı hiç?

Uykusuz geceleri sevap bilip kendine,
Aşkı muhur edip şukur eyleyip Rabbine,
Can canandan kopar mı deyip sevgiliye,
Gecelerin sabahından utandın mı hiç?

Bir hayal kurmuştuk aşkı vakti ile,
Öldugumuzde gömulelim bir baş ile,
Ayrılmayalım mahşerde sıratta bile,
Munker ve Nekirden utandın mı hiç?


Siyah Zambak