mavi çıngıraklı ölümler,
düşlemler arasına sıkışmış kehanetler içindesiniz.
duyarlı umarsızlıklarınız,sevgili saygısızlıklarınız..
bir iki/lem-desiniz durmadan.
şimdi derin bir nefes alın,
gözleriniz açık kalsın
ki görün cinnetimin içindeki mavilikleri
diplere salın kendinizi
hiçlikleriniz bile daha yukarılarda kalsın
şimdi diptesiniz,en diplerde
karanlıktan korkmayın,
ilerde bir ağaç göreceksiniz
’’gözyaşı ağacı’’dır onun adı.
acılarınızı ve sevi giysilerinizi asın,kurusunlar
şimdi düşümdeki karanlığın peşinde takılın
içimdeki uçurumlardan birer birer atlayın
bir kuş kadar hafiflediniz artık
ey insan başlı ejderha
bütün günahlarımı almanı istiyorum
ısır bedenimi ve akıt zehrimi içindeki şehvete
bir martı olup konayım
ışıklı evlerin çirkin çiçeklerine
iki yönlü bi yol çıkacak karşınıza
bi tarafında dünya,ötekinde kırılgan bir pencere
içinizden umarsız olanı dokunacak
o pencereye ve kıracak
dünya boşluktaki o sesin genişleyen büyüsüne karışacak
sonra dudakları,dudakları bi örümcek ağı gibi
yapıştı tenime sevgilinin okşayan dudakları...
çok uzaklarda bir düş uyanmakta
sus..uyandırma..
sakat bırakan öldürmeyen bir düş benimkisi
gerçek üstü bi rüyamdan alıp getirdiğim.