İnsanın çocuğu ile övünmesi kendisiyle övünmesi demektir. somerset maugham
DALLI MUSTAFA
DALLI MUSTAFA

BİLEN GELSİN BU MEYDANA

Yorum

BİLEN GELSİN BU MEYDANA

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1606

Okunma

BİLEN GELSİN BU MEYDANA

(SARICAKAYA-30.09.2005)

Gürgen fasulye sırığı,
Yayman patlıcan karığı,
İki geverlik arığı;
Bilen gelsin bu meydana…

Tutar ıspanak yükünü.
Sular “Umarlar Bükünü.”
Yetmedi suyun yekünü;
Salan gelsin bu meydana…

Kış gelince yakar meşe;
Meşe közü derdin deşe..
Gamdan artmıyor ki neşe;
Gülen gelsin bu meydana…

Tarlada arpacık soğan;
Zemheride kardır yağan…
Yok üstüne güneş doğan;
Bulan gelsin, bu meydana…

Kasım, aralık yakını;
Ararlar malın pakını;
Verdiği malın hakını;
Alan gelsin, bu meydana…

Oğlu-kızını evere;
Tüccar arar; hakkın vere…
Kazma çepini gevere;
Çalan gelsin, bu meydana…

İçer tarhana aşını…
Arar ağrımaz başını..
Çentik değirmen taşını;
Delen gelsin bu meydana…

Haller; hallolmadı gitti..()
Halsiz kaldı; takat bitti…
Onca zahmet cana yetti;
Kalan gelsin, bu dünyaya…

Ermez hayali samura..
Göz yaşı katmış hamura..
Diz boyu, çorak çamura;
Dalan gelsin, bu dünyaya…




Hepsi pişkin; yoktur hamı...
“Seki”de acı payamı,
Kuru meşe, sarı çamı;
Dilen gelsin bu meydana…

Maktada verirler sarpı…
Doğmadan atmışlar çarpı..
Dolaşmaktan; şarkı, garpı;
Yılan gelsin bu meydana…

Tüttürecek ocağını..
Göğe açmış kucağını..
Mümkün mola bacağını;
Çelen gelsin bu meydana…

Gün ortası yer ayazı;
Dili susar; yok avazı..
Vesvesesiz bir namazı;
Kılan gelsin bu meydana…

Ne, yazı hoş; ne, kışı hoş;
Gece gündüz; koş babam, koş..
Göz oluğu olur mu boş?
Dolan gelsin bu meydana…

Kuşanan yokluk tacını;
Güler gördüm bir kaçını…
Evlat üryan; ak saçını;
yolan gelsin bu dünyaya…

Doğunca; borçsuz doğalar;
Gülmedik; gülsün çağalar..
Israrı yok; bey-ağalar;
Gelen gelsin, bu meydana…

Nadasta geçirdi güzü;
Kışta kalmış, tek öküzü…
Genç yaşta körpecik yüzü;
Solan gelsin, bu meydana…

Kırağıdan çok çektiği;
Çillendi; çimlik ektiği..
Tevekkülden yok sektiği;
Olan gelsin bu meydana…

Irgatlık zor gelmiş eşe..
Dört çocuğu; çıkmış beşe;
Garip başın, taştan taşa;
Çalan gelsin, bu meydana…

Bilin mi; burçak ekmeği,
Tarlada tırmık çekmeği?
On kişiye, bir ekmeği;
Bölen gelsin, bu meydana..

Nerde otlar; koyun, keçin?
Yasaklardan yasak seçin!
Yaz gelince yaylak için;
Ölen gelsin bu meydana..
------------------------------------------
Dertleri, hiç bitmeyecek!!
Söz verirler: “acak-ecek”!!
Sözü ateş söndürecek!!
Yalan gelsin bu meydana..(
*)
-----------------------------------------
Dallı Mustafa’nın farkı:
Vaktinde yağlıyor çarkı…
Vakt gelince, evi-barkı;
Silen gelsin, bu meydana..

Mustafa SUNA
Sarıcakaya İmam-Hatip Lisesi Meslek Dersleri öğretmeni./ESK.





Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bilen gelsin bu meydana Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Bilen gelsin bu meydana şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BİLEN GELSİN BU MEYDANA şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL