0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
845
Okunma

Yaşarken de ölüyormuşum
Derdi zindan arkası olmuş bir adam
Boş sokaklarda loş ışıkların altında duruyor
Hiçbir derdi yok hiçbir tasası yok
Ne kadar özlem dolu günler geçirmiş olmalı
Ne kadar hasretle dolu ki yüreği bu durumda
Hayat ne kadar yaralamış bedenini
Sanki ölmüş sanki yıkılmış
Tüm uzuvlarında üzerinden geçmiş meltemlerin cezası kesili
Ama o sevdiği için tüm hasretlerin kefili
Bir beklentisi olur ya insanın
Kurumuş bir yaprak olsun ister ya hayattan
Yok yok hiçbir şey yok
Hayattan istediği bir şey beklediği duygular yok
Sanki kızar gibi suratıma bakıyor
Bakışlarından bir anlam çıkarmalıyım belki
Evet evet bu adam
Yıkılmış, dökülmüş, vurulmuş ve aldatılmış
Bir anda yüzünü dönüyor başka tarafa
Farkına varıyor onu seyrettiğimin onu anladığımın
Bir an gidecekmiş gibi oluyor fakat geri dönüyor
Günlerini aylarını yıllarını aşka adamış sanki
Başka ne olabilirdi ki onu bu kadar yıkacak
Hepimizi yıkmaz mı aşk
Hepimiz boyun eğmez miyiz aşka
Hepimiz girmez miyiz aşkın esareti altına
Bir an dudaklarından tırmaladığım
İki üç kelime dudaklarımda yer buluyor
Ben sevdim ben affettim ben yıkıldım
Bütün her şey bu üçlemede yatıyor
Sanki hayat bu üçlemede saklı bir sır
Bu üçlemeden sonra aramız bozuluyor
O karanlıkta kaybolurken
Ben kalbimde bir acı hissediyorum
Ellerimi dokundurduğumda kalbime
Elimin kan olduğunu
İçimde bir titremenin olduğunu fark ediyorum
Allah ım ben ölüyor muyum yoksa diyorum
Karanlık bile konuşmuyor benimle
Susuyorum
Sadece kendi dehlizlerimde boğuluyorum
Aşkı yaşadıktan sonra gerçek ölümün ne olduğunu anlıyorum
Sonun da kendi sırlarımın çözüm noktasına varıyorum
Ben aşkın kanatlarında can buluyormuşum
Meğer ben yaşarken de ölüyormuşum…
İsmail Demir