Kaçında bahar gözlü yarınlar gelsin sofranıza
ey umudu ıskalamış kayın ormanları
içinden avcılar geçerken gürgenlerin köknarların
dolu yağmurların seline kapıldım
saatimi ayarlarken her günün özel bereketine
anlaşılacak izninizle
yüzümde taşıdığım görkemli derya kuzuları


tahıl taneleri saklıyacağım terli avucumda
muhakkak güvercinler açtır diye
bu şehirde herkes kendi halindeyse
bırakın yanaşmasın kötüler sınırımızı zorlamasınlar


biz mutluyuz tüm bu halimizle
azıcık varsa insafınız behey gafil tohumları
siz de görürdünüz nasıl olurmuş bu ten harekatı
yüzeyselliğinizden utanırdınız yüzünüz varsa şayet

artık uğramıyorsa çok alıştığınız o şeyler kapınızı çalmıyorsa
güpegündüz alıp başını gitmiyorsa böyle serezat
o zaman yürütün tüm ormanları yerinden beraber dağları
gücünüz yeterse.

FARUK TABAK