bak kemiğini sıyırıyor aç kediler
kanatlarına umut bağlamış serçenin
mart ayı saldırganlığında sarsak
iki afacan teneke bağlamış kuyruğuna
mahallenin gece bekçisi sanki
sızladıkça kuyruk acısı
siren gibi mübarek


sakladım da ne oldu
sırnaşık düşlerimi
tenim çekildi de kınımdan
pamuk tıkadım diş minelerime
acı güçlü kılıyor insanı derin yaralarda
iki ağrı kesici yuvarladın mı genze
dinamit gibi çekiliyor kanın


ince telaşlarım var
toruna ördüğüm patik
volta arasında dürülür iki satır
kanaviçe yastıklar gergefte
zift karası ellerimde simit
bir de soğan kırığı üstüne
avut kendini deli avut


hadi kızlar
kıralım dilimizdeki oryantal gacıyı
üç toparlak bir yuvarlak
attıralım ebem gümeci fistanları
tencere cıgırtısında volta valsi
yorulan dökülen iki laf olsun
zaten esaretten hüküm dolusun


06.12.2009

dilden ne avazlar dökülür de dilbaz olur insan esaret zincirinde peş peşe sıralanır
volta yollarında iki lafın beli getirir o dil altındaki zehir hafiyeleri ve sonrası oryantal havası