(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
selam güzel insan sen karanfillerle ben burada güller içinde aglıyorum ve kanayan yaralar dinmez artık yorum yazamıyorum çünkü aglıyorum tam puan bıraktım
Başlığı görür görmez Ağlama karanfil adlı ilahi geldi hatırıma.Her dinlediğimde beni alıp sahibime hizmetçi olabilmeye çalıştığım günlere götürür,günahkar gözlerime merhamet öğretip birkaç damla gözyaşı hediye ederdi.Bu MUHTEŞEM,İMGE DOLU eserin öünde sonsuz saygı ile eğiliyor,hediye ettiğiniz her damla gözyaşı için ayrı ayrı teşekkür ediyorum.Dua ile...
Bu şiirine Ahmet Kaytancı hocamın Karanfiller ağlamasın şiiriyle cevap vermek isterdim ama ezber bilmiyorum. Şiir güzel olmuş, bence karanfiller ağlamasın. tebrikler
Kalemi defteri dürmüş zalimler. Dış güce maskara olmuş alimler. Kafası karışık olmuş salimler. Yürek özüm karanfiller ağlıyor. ---------------------------------------------Ne kadar güzel tespitler... Her kıtası ayrı ayrı mana dolu. Gönülden tebrikler sevgili neneh yüreğinize sağlık olsun. Sevgimle.
Bence siirlerde tema secilirken birlige dirlige dostluga kardeslige hosgoruye davet olmali birlestiren bir yonu olmali boyle muhalefet partileri gibi vesvese korku tamtamciliginada siirler araci olmamali biz millet olarak dis guclerden korkmanin yerine icerde bir olmayi birbirimize guvenmeyi ogrenmeliyiz ve Sairlerimiz Ozanlarimiz kultur elcilerimizde bunun bilincinde hareket etmeli temalarini secerken urkuten korkutan yildiran mesaslar yerine birlige dirlige isaret etmeliyiz
Güneş balçıkla sıvanmaz değerli ozan.Lale devri şairleri de hayatı toz pembe görüyor ve gösteriyorlardı ama.Sonuç çok acı oldu.Birlik beraberlik adına aranılan zaten var şiirde.Ama Aymazları da gocunduracak şekilde temalara da yer verildi.Gerçekler ürkütmesin kimseyi.İnsanlar ürkmeez vahim olaylar karşısında.Sürüler ürker yalnızca.Bizler de birer sürü değil insanız neticesinde.Çözümlere doğru yol almak aymazların karşısında yek vücut ayakta durmak zamanıdır.Saygılarımla.
Güneş balçıkla sıvanmaz değerli ozan.Lale devri şairleri de hayatı toz pembe görüyor ve gösteriyorlardı ama.Sonuç çok acı oldu.Birlik beraberlik adına aranılan zaten var şiirde.Ama Aymazları da gocunduracak şekilde temalara da yer verildi.Gerçekler ürkütmesin kimseyi.İnsanlar ürkmeez vahim olaylar karşısında.Sürüler ürker yalnızca.Bizler de birer sürü değil insanız neticesinde.Çözümlere doğru yol almak aymazların karşısında yek vücut ayakta durmak zamanıdır.Saygılarımla.
Tarihin bağrında el pençe durmuş. Zalim düşmanına hep kement vurmuş. Vatan sevgisi yüreğe bağ olmuş. Yürek özüm karanfiller ağlıyor. ==========================
Tarihin bağrı yanıktır yanık, Öyleki bazen karşımıza çıkar sanık. Şimdi düzen hep yalancı tanık, Yürekte Analar içten ağlıyor... HakanKURTARAN Yürekten Tebrikler.. Saygılar
CANIM BENİM... yürğinin vatan millet sevgisini son zamanlarda yaşanan olaylarında etkisiyle duygularınızın dorukta olduğu ve bizlere bu şiirinizle hisseddirdiğiniz için sizi yürekten kutluyorum Rabbim sizin gibi değerleri başımızdan eksik etmesin.kaleminiz daim olsun.sevgiler,saygılar.
Emine Balı Oğuz -------------------------------------------------------------------------------- Duyduğunuz hüzün ve acıya katılmamak, aynısını hissetmemek mümkün mü? sayın Emine hanım. Bu toprağın, bu vatanın yurtsever insanı, top yekun anlayıp hissetmeli, kenetlenmeli birbirlerine. Ülke açık artırmaya çıkarılmış gibi, pazarlanma sürecine sokulmuş, bu topraklar için verilen tüm mücadeleler, katlanılan acılar, yoksunluklar, birilerince tamamen unutulmuş görünüyor. Çok acı manzara ve süreçler yaşanıyor, yaşatılıyor, gözlerimizin içine baka, baka cennet vatanımızda.
Dün akşam TRT 1 de bir tartışma programı izledim. Daha doğrusu içim sızlayarak izlemek zorunda kaldım. Türklüğümden değil, onlar adına insanlığımdan utandım. Koca, koça profesörler, kendilerini toplum uzmanı olarak sunanlar, Kürdü, alevi yi, l Çerkez i, rum u – ermeni yi, Yahudi yi ve daha başka pek çok etnik grubu TÜRKİYE CUMHURİYETİNE KARŞI İNSAFSIZCA, ETNİK KİMLİKLERİNE SAHİP ÇIKMALARI KONUSUNDA KIŞKIRTIYORLARDI. Ellerinden geldiği, dillerinin döndüğü kadar, hırsla, öfkeyle, ağızlarından köpükler saçarak Türkiye Cumhuriyetine, onun tüm devlet kurumlarına ve Üniter yapısına, meydanı boş bulmuşca’sına saldırdılar, ağız birliği etmiş’cesine. İnanamadım, 5 kişilik tartışma grubunun içinde karşıt fikirleri savunun tek bir kişi yoktu. Özellikle seçilmiş, kışkırtmayı en etkin ve kararlı bir biçimde savunan bir tartışma grubu oluşturulmuş, yoksul ve fakir fukaranın vergileri ile yaşam bulan Devletin koskocaman TRT 1 televizyonunda etnik kimliklerin mutlaka kabul edilerek, ilgililere ANAYASAL hak olarak verilmesini savunuyorlardı. Profesörlerden bir tanesi, daha da ileri giderek, SABİHA GÖKÇEN hava alanın adının derhal değiştirilmesi gerektiğini haykırıyordu. Çünkü SABİHA GÖKÇEN , ATATÜRK den güç alarak, TUNCELİ Nİ " Dersim i" kin ve öfkeyle, acımasızca bombalayan biriymiş. Gerçeklerin, profesör unvanını almış kendi insanlarımızca, bu denli çarpıtılması tarifsiz acılar içinde bıraktı beni. Çok ama, çok büyü acı duydum, CUMHURİYETİN nimetlerinden yararlanarak bu mertebelere gelmiş olan sözüm ona, en önde sayılması gereken aydınlarımızın bu davranışından. CUMHURİYETİN,BU GÜZİDE DEVLETİN VE KURUMLARININ DÜŞMANLARINI DIŞARIDAN, ÇOK UZAKLARDAN ARAMAĞA BİLMEM Kİ GEREK VARMI? Şu husus kesinlikle anlaşılıyor: İçimizdeki düşmanlar öncelikle tanınıp bertaraf edilmedikçe TÜRKİYE CUMHURİYETİ bundan sonra asla rahat edemiyecek. Bunu Yurtsever hiçbir CUMHURİYET aydını asla unutmamalıdır.
Yüreğinize, kaleminize binlerce defa sağlık SAYIN EMİNE BALI OĞUZ hanımefendi. Yürekten kutluyorum sizi. Kemal Polat
Bir eve gittim yardım edecektim 5 kardeştiler 2 si işsizmiş oturduk çay içtik o arada bir telefon geldş delikanlı cevap verirken telefon gözüme ilişti konuşma bitti bakayım telefona dedim harika son model kaça aldın dedim 800 lira dedi yani 800 milyon o çok güzelmiş dedim benim telefona bak dedim delikanlı amca bu telefonun müzelik polmuş dedi kalktım ayrıldım sponra düşündüm satılan ülkenin ağlayan en fakir evinde 6 cep tlf var bir internet orytalama 60 milyondan 360 milyon sadece cep tlf parası ödüyor lar toplam faturalar 700 milyon dediler tabiki yardımdan vaz geçtim şimdi soruyorum ülke madem satılıyorda bu ülkenin genel kurmayı anayasa başkanlığı sayıştay yargıtay ve türkiyedeki iş adamları uyuyormu yoksa safsatamı yapmayın allah aşkına ülke çöplükten kurtarıldı askerimiz en şanlı dönemini yaşıyor ve ülke tertemiz çöplüklükten kurtarıldı hangi bilgiye ne kadar sahipsinizde böyle ülke satılıyor diye şiir yazıyorsunuz anlamak mümkün değil ben sadece eski bir araştırmacı olarak uyardım ama yazık yapmayın yazık
Sömürü düzeninde kimilerinde bulunan güç ithal güç zaten.Satılmışlığın simgesi.Üretim yok.dışarıdan sokuluyor çok ucuza.Kurban Bayramında bile Bulgaristandan ucuza gelen kurbanlıklar kesildi büyük ölçüde sınıra yakın yerlerde.Kasapta markette ucuza satılan etler kıymalar bu kanaldan yurda sokuluyor.internetmiş telefonmuş alım gücüymüş.Bunlar daimi değil.Dolma su ile değirmen dönmüyor.Araştırmalar birde gerçekler üzerine yapılsa daha hoş olacak.Benim sözüm şakşakçılara değil.Biberonundan sürlü bal içerken ağlayanlara değil.Kimlere peşkeş çekiliyor varlıklarımız bir düşünelim.Saygılar.
Sömürü düzeninde kimilerinde bulunan güç ithal güç zaten.Satılmışlığın simgesi.Üretim yok.dışarıdan sokuluyor çok ucuza.Kurban Bayramında bile Bulgaristandan ucuza gelen kurbanlıklar kesildi büyük ölçüde sınıra yakın yerlerde.Kasapta markette ucuza satılan etler kıymalar bu kanaldan yurda sokuluyor.internetmiş telefonmuş alım gücüymüş.Bunlar daimi değil.Dolma su ile değirmen dönmüyor.Araştırmalar birde gerçekler üzerine yapılsa daha hoş olacak.Benim sözüm şakşakçılara değil.Biberonundan sürlü bal içerken ağlayanlara değil.Kimlere peşkeş çekiliyor varlıklarımız bir düşünelim.Saygılar.
şiirlerinizi okurken sarsılıyorum....tema birazda yaşadığımız sorunlarlada ilgili olmalı...sizin şiiriniz gibi.... yavaş atın tekmesi beter olur derler.....kutluyorum çok güzeldi....
Kurtuluşu hep birlikte istersek. Düşmana giden yardımı kesersek. Arkamızdan ağlayan yok düşersek. Yürek özüm karanfiller ağlıyor.
Muhteşemsiniz sevgili şairim. Ne denebilir ki bu dizelere. Ne söylenebilir ki çağrınıza ve uyarınıza. Bizi bize düşürmeye çalışanlar kendi içimizden oymaya devam ediyorlar ama biz hala bir takım gerçekleri görmekten aciz bir şekilde seyrediyoruz oynana oyunları ve ne yazık ki her oyuna da anında düşüyoruz. Kendi düşüncemiz yokjmuş gibi başkalarının düşünceleriniz bizim miş gibi kabul edip o yülda ilerliyor, gülleri ve karanfilleri ağlatmaya devam ediyoruz.
Umarım bir gün gerçekten kardeş olduğumuzu ve var olabilmemiz için birlik beraberlik içinde olmamız gerektiğini çok geç olmadan anlayabiliriz.
Çok çok özeldi dizeleriniz. Kutluyorum kaleminizi ve sevgiler yüreğinize
Emine arkadaşım şu andaki vatanımızın milletimizin düştüğü kötü durumları o kadar güzel yansıtmış ki şiiriniz sizi can-ı gönülden kutlarım hep birlikte vatan millet Atatürk sevgisi dolu yüreklerle el ele verip çocuklarımıza yeni geleceğe güzel günler bırakalım......tam puanımla tüm sevgilerimi bıraktım sayfanıza...
Değerli şairem; Birlikte paylaştığımızKARANFİLLER AĞLIYOR Şiirimizin bugünlerin reziletlerini veren kısımları ile çıktığımız tarihî yolculuğumuzda, namussuz ve ahlâksız bir cemiyetin utanacağı halleri sıralıyorum.. Hasm-ı Müttefiklerin tam da çekileceği ve mağlubiyeti tadacağı bir anda Gökeada tarafların bugün kendilerine kestikleri asker başlarımızın sevincine kadeh kaldırsınlar diye KOY tahsis ettiğimiz Anzaklar yığın yığın geliyor ve lehimize değişen tarihimizi tersine çeviriyorlar.. Sonra yerleştikleri o koy çevresinde siperlere yatıyor ve ne kadar neferimiz varsa üstlerine melânet bir çatı örecek derecede kurşun atıyorlar. Lağamlar kazıyorlar, binlerce askerimizi şehid eden dinamitleri patlatıyorlar.. Yer altı siper kazışlarında şerefli askerlerimizle karşı karşıya gelecek kadar berimize geliyorlar, ama yüreklibir çatışmadan leşlerini toplayamadan telef merkezine postu seriyorlar.. Zaman zaman 10-12 metre ötemize gelmiş hâlleriyle bu çikolata çocukları ellerine alıkları çikolataları sallaya sallaya neferlerimize hava atıyorlar; "Biz çikolata yiyoruz.. Siz yoğurt!" diye istihza ediyorlar.. Bunlar üst düzey ve en bariz Çanakkale dramları.. Ama yer altı ve geri alt kademe mücadeleler içinde ne dramlar var ki, işte şu bizim ağlayan karanfillerimizi en güldürecek hasletteler.. Büyük Atatürk'ün Conk Bayırı'nda saat göğsüne isabet eden düşman kurşununun vızıltısına bile denk gelmeyen ve kranfillerimizi ağlatan tahayyüllümüze sığan bu melânet hâllerin musallat numuneleri, bana şimdi öyle geliyor ki; "Bedrin Arslanları kadar şanlı Şanlı neferlerimizin sırtındaki gömleklerine kan emici bit bile olamazlar. Şu hâlde niçin karanfillerimiz ağlasın.. Bu Şerefli milleti sayki yedi değil amma yedi düvel bile mahzun eyleyemezken:: Şairem size ne oluyor.. da mahzunlaşıyorsunuz.. Müsterih olun.. Tarihin hiç bir safhası ve sayfası bize yeis verecek bir hâle bizi düşürmedi, düşüremeyecek.. Ki asalaklar mı düşürecekler.. Selâm ve dualarımla
Çok haklısınız üstadım.Yıllar önce yedi düvele karşı nasıl galip geldiysek şimdi de aynı galibiyeti bekleriz.Benim sitemim körü körüne yapılan hatalara.Kör gözler adeta faltaşı misali açık olduklarını savunuyorlar ama yaptıkları iş iş değil.Kendimize gelmemiz özümüze dönmemiz lazım üstadım.Bazan yüreğe işleyince hançerler fryat ediyor işte.Allah sonumuzu hyr etsin.Muzafferiyetler daim bizlerle olsun.Var olunuz değerli yorumunuzla güç veriyorsunuz her dem.Saygılarımı sunuyorum.Allah'a emanetsiniz.
Çok haklısınız üstadım.Yıllar önce yedi düvele karşı nasıl galip geldiysek şimdi de aynı galibiyeti bekleriz.Benim sitemim körü körüne yapılan hatalara.Kör gözler adeta faltaşı misali açık olduklarını savunuyorlar ama yaptıkları iş iş değil.Kendimize gelmemiz özümüze dönmemiz lazım üstadım.Bazan yüreğe işleyince hançerler fryat ediyor işte.Allah sonumuzu hyr etsin.Muzafferiyetler daim bizlerle olsun.Var olunuz değerli yorumunuzla güç veriyorsunuz her dem.Saygılarımı sunuyorum.Allah'a emanetsiniz.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.