Sen unutmak nedir bilir misin
Göz sularından intihar ederken damlalar
Yalvardı mı gözlerin uykulara
Haykırdı mı gönül toprağın
Ayrılık gölgesinden uzaklaşmak için
Yoldaşın oldu mu şaraba yatırılmış dil alfaben

Sen unutulmak nedir bilir misin
Acına ödün vermemek için
Tokatladın mı hücrendeki özlemi
Kanarken arzuların
Akmak istedin mi düşlere
Düşlerin mavisine düşerken yaşların
Kelepçeledin mi damarlarına geceleri

Kaderde unutulmamayı silebilmek
Hatırlamakta hatırlatmayı hatırlamak için
Çağladı mı resmimde ki gözyaşım
Avuçlarını sıkarken çaresizlik
Güneş yanığı düşmedi mi
Yıldızları çalınmış gecelere

Kaldırımları uykuda yakalayan ayaklarım
Prangalı çağrışımlara ses verir boşluğun korkusu
Hüzün çöker taşlara özgürlük çağrısında her iz
Dilimden kaçar gibi gidiyor kelimeler

Gün gidişli avuntularım
Karışma tek hecelik duygumun dansına
Karışma sabahı beklemekten yorgun geceme
Elimden gelse çifte namluyu dayarım yaşama
Vuslatı sıfırlamak için
Yüreğimi soğuk mermerlere yatırıp
Söz yangınıyla yakarım yolları

Anıları sığdıramadım isyankar yüreğime
Haydi söyle
Öyle köşede durma ağlayan dilek ağacı
Göz fidemi dikmedim mi pencere önü menekşeme
Aşk rüzğarı deyip
Dönmedim mi nefes almak için yüzümü fırtınalara
Göz izimde çıldırırken sen
Akmadı mı görmediğin bıçak sırtından kırmızı

Çekil kördüğüm yolumdan hayal
Öyle bir yerden geliyorum ki
Kendimden uzak
Çekil yüz karası ayaz
Öyle bir yerden geliyorum ki
Benden sana sana senden daha yakın

Islak yüreğimin çorak gözleri
Kem sözlerden akıtma anlamsızlığı
Yaşanmışlıkların olur mu iptali
Bir kere severse gönül
Unutulmaya karıştırır unutulamamazlığı

Nurten Tarım