3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
991
Okunma
Ne bayramlar yaşadım sözde
Adı bayramdı güya
Yüreğim yanardı
Ağır ağır kavrulurdu bir közde
O gün daha yoğun çökerdi
Hüzün bulutları nedense üstüme
Neşe, mutluluk...
Hala içimde yaşanmamış bir ukde.
Mutlu gördükçe insanları, imrenirdim
Neydi onları böyle tebessüm ettiren
Ben tek başıma bir odanın içinde
Burkulurdu minik yüreğim.
Yalnızlık dört duvar olmuş
Üstüme üstüme yürürken
Caddedeki kalabalığa düşerdi gözlerim
Dalar giderdim pencerenin önünde.
Para pul değildi derdim
Eksik olmasın eş dost
Şükür halim vaktim yerinde
Ama bir eksiklik…
Evin olmuş neye yarar ki bulvar üstünde
Sanki dağ başında yalnız gelinciğim
Dilenci bile çalar insanın kapısını
Ya da kapıcı, çöpten çöpe
Benim derdim başka...
Ben bile unuttum, ruhuma aralanan kapı nerede.
Böyle kaç bayram geçirdim bilsen
Kaç bayram mutluluğunu
Daha yaşanmadan attım çöpe
Aldanırdı görenler
Yüzümdeki sahte tebessümlere
Oysa damla damla
Kaç deniz biriktirirdim içimde.
Şimdi görsen gözlerimi
İnan aratmaz
Bu kış gününde güneşi
Sensizlikmiş meğer
Çektiğim onca yalnızlık çilesi
Bilsen, kaç gül açtı yanaklarım
Geçen günlere yanmak var ama
Dövünmek vakti değil, unutmalıyım
Havai fişekler, konfetiler...
Sanki çılgın bir karnavaldayım
Çocuklar eğleniyor
Salıncaklar kurulmuş içimde
Mutluluk buysa eğer
Her günüm bayram bundan böyle
Yarın, gelecek ay, sonraki yıllar
Yeter ki sen ol içinde.
Sami Bağcı
Empati yapın, etrafınızda yaşanmamış nice bayramlar göreceksiniz.
Çalın sabah, daha bayram uğramamış bir evin kapısını, dokunun zilin butonuna, inim inim inleyen bir melodi işiteceksiniz.
Siz neşe içinde evin baş köşesine buyur ederken mutluluğu, Yürekler burulacak hemen yanıbaşınızda, ama siz haberdar bile değilsiniz...
Kim ki beklenen böyle; Anne, baba, evlat, eş dost belki sevgili, ama siz nerden bileceksiniz...
5.0
100% (2)