3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1075
Okunma
Sen de geçeceksin bu şehirden
Hiçbir kadının elde avuçta durmadığı gibi
Duvarlara yansıyan kahkahalarının izlerinde
Bir aşk boğulacak.
Karanlık bir kuytu gibi kalacağım düşlerinde
Korkacaksın dokunmaya,
Solgun benizli adamlar geçecek teninden
Sen uzak diyarların özlemiyle
Dinmeyeceksin.
Nasır bağlamış ellerin olacak güz akşamlarında
Saçlarını tarayacak bir el, ruhunu okşayacak
Bir meltem olmayacak belki de.
Şarkılarını söylemeyecek başı yazmalı gençler
Sen de geçeceksin bu şehirden
Ayak izlerin silinecek başka izlerden.
Sancılı sabahların olacak mı,
Yoksa evhamlı akşamların
Mumunu yakacak mısın, güneşin
El vereceksin dualarıma
Görecek misin beni, sofranda
Kaldırıma düşen gölgen gezecek dudaklarımı
Ağlamayacağım bu defa.
Mahzun melekler olacak, başucunda
Kıvrılıp oturacaksın kedi gibi soba başına
Üşüyecek mi yine yüreğin
Yağacak mı yağmurların.
Kınalı ellerin örecek mi şafağın saçlarını
Ve kim duyacak seni,
Giderken erken bu çağrıyı.
Yamalı gençliğini, hüzün dolu bakışlarını
Dolduracak mısın valizine?
Hani ola ki gerek olur, anıları alacak mısın
Sen yokken korkmasınlar diye.
Anne şefkatiyle okşayacak mısın dökülen
Yaprakları,
Takacak mısın göğsüne onlar benim
Sermayemdir diye
Sen de geçeceksin bu şehirden
Hiçbir kadının elde avuçta durmadığı gibi
Kahkahalarını da savurup dünyaya
Giderken bendeki emanetini de unutma
Kirden ve pastan uzak.
Bir avuç gözyaşın var
M.S./2009
KAHRAMANMARAŞ