10
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1778
Okunma

gözlerim bulutlara değil,
ancak bulutlar öykünürdü sırılsıklam aşk/ım/a
her sağanak öncesi, usanmadan…
ve sonrası;
hep sonraya bırakılan bir duadır avuçlarında,
ki;
istemem,
sızmasın bileğinden bir damla kan.
ve an gelip avuçlarımdaki yangını andığında,
aşk;
şakağında zonklayan bir damar olup çıkar.
ve sükun bulur tam da ortasında yüreğinin..
ve bedbin bir güne “gün aydın” dersin;
aydınlanmaz ki…
zaman!
her vedayı arsızca tekrarlar durur,
vurur amansızca!..
susturucu takılmış bir kalbin ince tiktaklarıdır duyulan.
dualarım ağarken göğe yavaş yavaş,
ağaran gün, yeni bir vedayı muştular(!) ancak
gülen ayva !
gülmez ki gözlerimin içi,
canımın içi, göremezsin...
ağlayan nar !
narında yanar da ağla/ya/maz…
ne zordur gözyaşlarını göstermeden ağlamak zaten
kıyamadığım ,
bilemezsin...
ve silemeyeceğin kadere isyan bile edemezsin
yakar bir sigara, sineye çeker gibi çekersin …
sineye çeker gibi
sinersin aşkın kollarına
yine de, sızısını dindiremezsin….
ah !...
eğilip alnından öptüğüm aşk!
her gün nasıl da yüceliyorsun gönlümde
gelgitlerden geçtim
gel / de vazgeçme…
maraz bir mevsimdir bu
akıl (lı) lara zarar!
dokunmaz mecnuna…
bir damlası bile titretirken kalbimi
bırakma n’olur sağanaklarda ...
vebalini bir yafta gibi boynumda asılı tuttuğum aşk !
tut elimden
d/üşüyorum…
/ mai /