"Kelimelerin kifayetsizliğindendir sana dair anlatamadıklarım..."


Asileşen ruhumu ezerken gözlerinde
Seni çok sevdiğimi âleme ikrar ettim
Mânânın anlamını sezerken gözlerinde
Sonsuzluk doluverdi boşluğuna hayatın
Mühürlenmiş dilimde adını tekrar ettim
Cezbeye kapılarak gezerken gözlerinde
Getirdi dirilişi eşiğine mematın
Hasret illallah edip bezerken gözlerinde


Sırra kadem mi basar seslenen dudakların
Tadına doyum olmaz nefesinle yanmanın
Mahcubiyete gebe süslenen dudakların
Bir deli kuvvetiyle başkaldırır ayaza
Asırlardır rüyada vaktidir uyanmanın
İçindeki özlemle beslenen dudakların
Şükrün ifadesiyle başlamaz mı niyaza
Mutluluk gözyaşıma hislenen dudakların


İşte iki yüreğin usancı ellerinde
İster yazgıyı methet ister zamanı kına
Avucumun biriken utancı ellerinde
Hüzün iki büklümken neşe tavana vursun
Varsın artık özümüz tebessümün farkına
Vuslatın akılalmaz inancı ellerinde
İştiyakın ateşi ateşleri kavursun
Sevdamın zarar eden kazancı ellerinde


Yıllarca bekleyişin cefasıdır saçların
Kokusunu bırakmış garip esen rüzgâra
Solmayacak umudun sefasıdır saçların
En efsunkâr kelamı titreyen kalemimin
Her telini sakınmış haram kılmış ağyara
Medet uman yaramın şifasıdır saçların
Meftunuyum olsa da sebebi elemimin
Tertemiz aşkımızın vefasıdır saçların


Filizlenir günahın hayâsı yüreğinde
Melek yüzlüm maşukun çöllerinde kum olur
Merhametin şefkâtin mayası yüreğinde
Düşlerini incitir uykulardan firarım
Karanlık varlığında yokluğa mahkûm olur
Gerçekleşir ömrümün rüyası yüreğinde
Ne bugün ne yarınlık ebedîdir kararım
Silinir bu dünyanın riyası yüreğinde


İsmail Koray Şimşek