6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1484
Okunma
Sevda bitiş ayrılık
Veda gidiş yalnızlık
Kulaktan izinsiz kalbe iner
Sinir sisteminden bağımsız acıtır
Yüz kasları kendiliğinden değişir
Ten, sarıya bırakır rengini gizliden
Gözler ağırlaşır, damlalar süzülür, uzar yanaklardan
Boğazdaki kuruluğu ıslatır yutkunmalar
Parmaklar titrer, algı sabitlenir bir yere
Bir yere çömelmek ister beden
İki el arasına sıkışmak ister başı
Şimdi sıra hüzündedir yoğun ve keskin
Su gibi yayılır asit gibi
Yakar yolunu, dağlanır yürek
Hüznün atışları çarpar, jilet kesiğine tuz çarpar gibi
Bütün ıstırap o küçücük yere doluşur
Zemini aşındırır, sıyırır yürek duvarlarını,
Umudun kaçmasına engel olmak ne mümkün
Dönüp yoklar içini bir daha
Mutluluk adına özenle biriktirilenler de kaçmış
Saçlar tırmıklanır sonra
Bir yerlere düşer yumruklar birkaç defa
Hafif bir rüzgar gözlerdeki ıslaklığı üşütür
Bir yere odaklanır bakışlar
Daldığı yerden bir yol bulur hayaller
Geçmişten bir slayt geçer
İstenmeden bir gülümse belirsizleşir dudaklarında
Slayt bitmiştir
Şimdi alışmaya alışma anıdır
Alışma vaktine aday
Geçmişe gömülünceye kadar acı
Sevda bitiş ayrılık
Veda gidiş yalnızlık
Z.Abidin TOPRAK