2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1155
Okunma
Koku satıcısı şırıngayla doldurdu şişeyi
köşeyi dönen adamlar arıyorlar
nerde ayakkabı boyacıları
sucuları park meydanlarında sereserpe
göremezsin artık kırgezisi yapan aileleri
kemençesini konuştururdu bir İlyas Dayı vardı
Faroz mahallesinin ve 1967’nin bıçkın delikanlısı
gelir bize anılarını anlatırdı hem ne anılar
Trabzon’dan yeni gelmişti İstanbul’da Şehzadebaşı’na yerleşmişti
yapmadığı iş kalmamıştı sonunda kunduracılığı seçmişti
ama ne kemençe çalardı çalarken de sigarasından derin çekerdi
fanatik Trabzonspor’luydu maçlarını kaçırmazdı
ama benim zamanımdaki takım artık değil derdi
neyse maç sonuçları da tatmin etmiyor sözün hülasası
az bulunur böyle İlyas Dayı gibi insanın hası
pervane misali döndüm doğduğum sokakları
harman olmuş eski bir kalaycıdır köşede bekleyen
çınar ömrümün durgun saatlerine mil çekmiş
sevmeye paydos demiş aşkla açılmış arası
yani böyle çok derinden bir cıgara tüttürüşü vardı
anılarla gezerken sahilde her akşamüstü
bebek arabası süren anneler
ihtiyar şoförlere bir şeyler anlatır
güz ayı gelmiştir
vakitsiz düşmüşüm hazan mevsimine aniden
saatime bakıp duruyorum
yaslıyım her akşam güneş batarken
eve erken dönmenin hayalini kuruyorum
bol ağaçlı duraklarda adamakıllı beklerken
çınar ve gürgen
haydi elveda
diyorum.
FARUK TABAK
5.0
100% (1)