39
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2637
Okunma

seni düşünüyorum
senden habersiz
çaresizliği demleyip içerek
hiçbir umudum yok
maya çalarım dipsiz hayallerime
dikiş tutmaz uykularım
bölük pörçük düşler
üstüme ölü toprağı elenmiş
gök kubbe ağır, gece uzun
yeri yalayıp geçen bu kara bulutlar
gönül dağıma korku hüzün salar
ıslanan aklımı ütüleyerek
bir çıkar yol ararım
gök kubbeyi yoklarken gözlerim
gülümser
yıldızların arkasına gizlenen giz
ruhumu berrak sularında ıslatır
el sallar umuda çıra yakarak
ya sen
kim bilir kaçıncı uykundasın varlığımdan habersiz
sosyete güzeli platonik yarim
kış kekeleyerek geldi
sevdan yüreğime çarpar
aramızda yaşanmamış şeylerin gölgesinde
anlamsızca
kıskançlık yastığına baş koyuyorum nedensiz, sebepsiz
ve
yaşamın bir büyü oluşturduğu
Karadeniz in üzgün kıyısında
ya sen
kim bilir kaçıncı uykundasın varlığımdan habersiz
sosyete güzeli platonik yarim
gözlerim boşlukta asılı
kelimeler boyun büktü sustu
kambur, kambur üstüne
yalpalayan ömür
umudu okşadı vuslata varmak için
ayak diretir şafak
sevdanı büyüttür yanardağ misali
sıcak döşümde
deryada yine bir sal gibiyim
yaş elliyi geçmişken
hasret çeşmesinde nöbet bekler
geceye inat, geceye nispet
laf anlamaz yüreğim
ya sen
kim bilir kaçıncı uykundasın varlığımdan habersiz
sosyete güzeli platonik yarım
usanmadı gitti bu hoyrat gönlüm
hayatın onca girdaplarından
bıkmadı ipini koparıp kaçan bunca sevdalardan
daha kaç yaprak dökümü görecek
uçsuz bucaksız limanlara yelken açarak
ya sen
kim bilir kaçıncı uykundasın varlığımdan habersiz
sosyete güzeli platonik yarim
Azimet ışık 02.10.2009 saat: 03.08 kumbaba şile istanbul
5.0
100% (15)