51
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
2359
Okunma

Şile yağmur kokuyor
mevsim hazan
alabildiğince hüzün var
hayal içinde hayale yürürüm Per perişan
seni görürüm düşlerimde
bine bölünür sahipsiz içim
ve
bardaktan boşalırcasına
yokluğun yağıyor üsteme
Karadeniz fırtınalar kopartıyor
yüreğimin ta orta yerinde
denizin kokusu sarmış sevdamı
kıvranır çaresiz heceler, anlatamaz derdimi
ürkütür demlerimi kışın soğuk yüzü
yalnızlığımı hatırlatır böyle havalar
buz keser yüreğimin sağ alt köşesi
söyle
nasıl unuturum
soluğun yastığımda, yorganımda
izlerin dururken sokağımda yolumda
seni düşünür
koca eve sığmaz
bu divane, akılsız başım
efkâr yollar geceme
çekip almak isterim zamanın elinde
peşi sıra rüzgâr olup esmeyi denerim
saniyeler ellerimde ufalanıyor
saatler lime, lime
bir mermi sıkasım geliyor
suçsuz günahsız kumbaba ya
aklım fikrim yine şaşar
hangi düşün peşinde koşacağım
hangi hayallin kapısın çalacağım
bu yorgun umutsuz bedenimle
haydi söyle
ne olursun
kulun kölen olayım
diz dize, el ele, göz göze
sarmaş dolaş bu amansız geceler
bana inat, bana nispet
kopartıp atıyor beni senden
çarpıyor ruhumu
yokluğuna ağlayan bu kaldırım taşlarına
düşerim sevdamın telaşına
dalarım İstanbul sokaklarına
kirpiklerime tonlarca ağırlık asılıyken
kâh şişli, Beyoğlu balık pazarı, Kâh mecidiye köy
kesmedi acımı güzelim, kesmedi
ver elini Beşiktaş, Ortaköy
bu gece ipini satacağım dünyanın
başımda sevda yeli tüterken
inceden inceye bir duman
dudaklarımda bir memleket havası
leylim ley, leylim ley
Veysel baba düşüyor geceme
uzun ince bir yoldayım
cıgaram dan bir nefes
haydı, durma
doldur meyhaneci
elimde yırtılıp gitmeden zaman
yok olup bitmeden
can hıraş anılarım kemancının yanık tellerinde
varlığım mülteci bir hayırsızın ellerinde
bunca gam kasavete
nasıl dayanırım
söyle
ne olursun
bu yorgun umutsuz bedenimle
Azimet IŞIK 27/10/2009 Saat :04:15 Kumbaba ŞİLE İSTANBUL
5.0
100% (28)