142
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
6060
Okunma

Kelimelerim küskün bana
Cümlelerim ise anlamsız
Harfler baş kaldırmış kalemlere
Defter sayfaları kırış kırış
Yazılmıyor tek kelime
Kum fırtınasına dönmüş duygularım
Çölde esen tufan gibi
Savruluyor oradan oraya
Ne sabahıma güneşi doğdurabiliyorum
Ne geceme yıldızları alabiliyorum
Mahkûm ediyorum kendimi zifiri karanlıklara
Öfke içinde Karadeniz nedenini bilmiyorum
Savaşa girmiş sanki kıyılar ile dalgalar
Duymak istemiyorum çığlıkları
Kapatıyorum kulaklarımı ellerimle
Görmemek için yeryüzünde ki nedensiz akan kanı
Dönüyorum arkamı kan kızılı güneşe
Af edemiyorum ihanetleri
Yer değiştirdi artık beynimde mevsimler
Cemrenin ilkini düşürmüyorum havaya
Sudan başlıyorum ısıtmaya
En son düşürüyorum havaya
Yazı yaşarken kasımda
Kışı yaşıyorum haziranda
Sıtmaya tutulmuş gibi titrerken ağustosta
Sıcak tüm bedenimi yakıyor ocakta
Utanıp açmazken erguvanlar nisanda
Ihlamur kokuları yayılıyor tüm evrene şubatta
Ve ben hala
Bahar gelecek sanıyorum mayısta
Yolcu gemisi değil
Küçük bir takayım engin ummanda yüzen
Atıyorum pusulamı yedi kat yerin dibine
Takam ve ben sonsuzluğu arıyoruz
Çağlık çığlığa uçuyor başımızda martılar
Olduğu yerde dönüp şaşırtıyor yönümüzü
Sola döndürsek dümeni koskoca bir sonsuzluk
Sağa kıvırsak kocaman bir karanlık
Geri dönüp gitsek başladığımız yere
Yüreğimizde sevdanın kaldırılmayan ağır yükü
Dönüyoruz yüzümüzü ileriye bakmıyoruz geri
“Haydi” diyorum takama aç yelkenini
Kaplumbağa hızında gitsek de
Yoktur bu yolun geri dönüşü
Türkan DİNÇER
23.32
(Sonsuzlukta bulunursa sevgi
Var mıdır geri dönmenin nedeni)
Resim :Türkan DİNÇER
Yer: Sinop’ta özel bir gün
5.0
100% (63)