0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
863
Okunma
Binlerce kez yolculuk yaptığım
kibritimde taşıdığım
aklımla oynadığım
sonsuz öykü külleri
saçımda biriken
işçilerimle beklediğim karanlık
uçup giden telefonlarımda zaman
Orçun’un postacı yalnızlığıyla
çantasında getirdiği
kehribar pahalı tespihler
Mertcan’ın ucuza sattığı saatler
kahve ve gözleme yörük çadırında
Şenuk’la dinlediğimiz semai türküler
satın alamadığım
tüm kitaplarım
içimde kabaran yoğurt sevdam
beni sabaha taşımayan feribotlar
demirlemiş o çok eski ramazanlarda
kalan
tüm masumiyeti çocukluğumun
ve sen
beni
sabah ezanlarında uyanık olduğum
son çıkmazında karanlığın
aydınlığa dönerken gece
gençliğimde
uğradığım
ucuz İtalyan Otel’inde
bulacaksın...
FARUK TABAK