12
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1441
Okunma

uzattım elimi,
yokluyorum ince ince
küçücük ellerimle
karanlık bir kuyu dibini,
ve yoluyorum
karanlığın ördüğü saçlarını gecenin
düğüm düğüm...
ayın şavkı vururken tenime
bakmayasın sakın, ay yalazı gözlerime
diri değil, ölüyüm...
ve soruyorum kendi kendime
sensiz/
bu benim kaçıncı doğum günüm?...
uzattım elimi,
ekiyorum kendi ellerimle hüzünleri yüreğime
tek tek…
sarmaşık bir aşk doğuyor gül niyetine.
zorluyor can kafesimi
biçâre…
ve soruyorum;
nerede benim aç/a/mamış güllerim,
nerede yüzümde bir nebze tebessüm ?
sensiz/
bu benim kaçıncı doğum günüm ?...
uzattım elimi,
imbikten süzüyorum
ve ayırıyorum çilekeş bir şiiri
karaya vuran ellerinden...
ve arıyorum mai/den bir iz
inatla gecenin karasında...
kapatma gözlerinin tentesini sakın!
daha çok var sabaha.
korkarım karanlıktan, yoksa/n
elim böğrümde kala kalırım
göremezsem yıldızları saçlarında/n
şafağa dönük yüzüm
sensiz/
bu benim kaçıncı doğum günüm?...
/oysa nisan
ne de münbit idi
ekimlere tezat.../
doldur !
ne kadar varsa...
elimde Leyla’dan yadigâr nisantası
gözyaşı...
ha senin,
ha benim,
fark eder mi ?
/ mai /