senin içime su serpen bir içim su sesin

aynı...

içimin sessiz odalarında çiçek kokun

aynı...


gözlerine bakmak bir şiire başlamakdır

bir gülü anlamakdır

seni yok saymak suyun tersine akmasıdır

güneşin yağmura dönüşmesi aynı


sür yüzüne yolculuğunda gecelerini

baktığın yıldızlar yorgunluğumu alsın

bütün yanlışlarımı mola yerinde bırak

yağmurlu sokak yalnızlığım aynı


şarkılar mısraya ben sana mecburum

sen kirli evrenimde temiz sayfam kal

ne kadar dağ ne kadar ülke varsa...

o kadar çoksun, seni sevmem aynı


bütün ayrılıklar kulaklarımıza küpedir

ben nerede kaybetim diyerek

tüm çiçekçilerin önünde koşar adım

kalbimi tutarak geçmem aynı.



ya sensin hergün perdelerimi açan

ya da benim her seferinde yanılan

herşey seni hatırlatma biçimindedir

her sokağın sana çıkmazı aynı



sensiz çekilmez biriyim istediğine sor...