Her vakit suskunluğa eğik asil başım,
Seramonisiz aşk uğurlamalarıyla yorgun,
Muhkem bir kadının gözlemiyle utangaç,
Hüviyetimi efsunlu yüzüme vururum...

Boyum ömürlü aşklara selvi,
Ellerim yıkamadığım kadınlara bertaraf,
Ve başım nihan,bir inada inat,
Saf bir kadının göğsüne deli...

Oturduğum muhitin ücrası gözlemli,
Tarafsız yüzümden bu düşen ateş,
Yere bıraktığım toz dahi vehimli,
Her adımım hurdahaş aşkın habercisi,

Akşamlarıma bir kadının özlemi vurur,
Soğuk kanıyla ıslak düşünceleri,
Uğruma ölümünden habersizim ,
Kalbinde malihulya bilmiş beni...

Yarınlarım sancılı ölüm doğurtur,
Umutsuz o kadının rahminden,
Düşürdüğüm her bakış ömür verir kucağına,
Geçici kaşif sevinci bırakırım yanına....

Sonra erguvan sunarım,
Dört nala koşan küheylanla,
Egilirim başı önüne asil kadınımın,
Suyunu sunar gibi dudaklarıma,
Malihülya düşürdü ardıma...


Hülya ACET Asrın Şiir’i ....