0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1141
Okunma
Mavi akım projesindeyim güneşim hercai
tütsülenmişim sabahın 4nden akşama değin
komşum ince bulgur istedi
taşınamaz yürüyen köşkleriyle hiyegrolif şehir
pierce takan gençleriyle park alanları öyle cansız
daha ne kadar direneceğim bu itibarsız düşlere
kansız kazandığım zafer bir resmi geçittir benden sonrası ömrüm
güllerimi unuttum trahom hastalarında
zamanlar harcayan bilge kutsallığımda
sesini isteyen
izleyen tanımsız gençliğini dönen koltukta
yaylım ateşte yolları tıkalı
bir ödevdir üzerime salınan
ölüm bu kadar kutsal iken
yaşam neden dağlar zaytıf bedenimi
bedeli mi yanlış ve kayıpların
üzerime geldiği serin karanlık
tanımakta zorluk çektiğim tüm anlar
tavizsiz bir tırmanıştır nankör gece.
Elbette durur saat
varsa eğer yüzünde pişmanlık terennümleri
damarlarında gezerken acı toynakları yüzyılın
en iğrenç büyücüdür kapıda hayal kırıklığı
seni beni herkesi şaşırtır
gülümü koparmışlar
amaçsızca saldırıdır yeldeğirmenlerine ruhumun
o zaman saatleri ayarlamalı
en uyunmaz zamanlarına
zifiri gecenin.
Çünkü tüm şato ayakta
bekliyor
geleceğimin suç kaçkınları tüneller boşluğunda
kafaya taktıkları benim yazgım
durmasın o zaman içimdeki yangın
susmayacaksa ruhumun çingeneleri
hasta atları ile birlikte
kaçıp gitmeli şehirden
ve şatoları
birlikte götürmeli
yeniden.
FARUK TABAK.