Gözlerimde hasretinin rengi,
düşlerimde hasretin kaldı.
avuçlarımdan düşen sabır taşı,
bil ki artık çatladı...

mavi derinliklerin siyah mateminde,
kaybolan ben!
avuçlarımdan su içerdi kelebekler,
henüz gitmemiştin sen! .

gökyüzüm bahardı,
her tarafta boy veren çiçeklerim,
düzlüğe çıkan yollarım vardı
henüz gitmemiştin sen! ...

heyula bir karanlık bütün her tarafta,
yusuf misali düşleri ağırlıyor.
bir züleyha oluyorum bazen,
bazen züleyha, yanıma geliyor..
soruyorum yusuf nerede?
cevap vermeden, ağlıyor ağlıyor ağlıyor...

kafesinde can çekişen gönlüm,
sana varmak için yol arar kendine...
han benim hancı benim,
yol sensin yolcu sen!
yıkılıyor dört duvar,
engel olamıyorum yağmuruna, seline...

henüz gitmemiştin sen! ...
sevincim pek derindi! ...
henüz gitmemiştin sen! ...
ateşlerde kalan gönül, serindi...

şimdi yokluğuna karıştı bedenim! ...
yusuf bende,mecnun bende, ferhat bende...
aradığım hiç kimse gelmiyor,
söyleyin
züleyha,leyla, şirin nerede?


Kenan YÖRDAN...
Haziranın 6’sı; erzincan.