131
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
5934
Okunma

Yağmur gibi akıyordu yaşlar
O çocuksu ve masumca bakan gözlerinden
Boyadan simsiyah olmuştu minicik elleri
Fırça tutan parmakları eğilmişti bir yana
Acı ve hüzün okunuyordu yemyeşil gözlerinden
Bir lokma ekmek alabilmekti hayat ile yarışı
Kimse bilmiyordu bu çocuğun kim olduğunu
Kimse de merak etmiyordu
Bu yaşında sırtında neden boya kutusu
Avuçlarının içine sıkıştırmıştı umudu
Yumruk yapmıştı elini açmıyordu çocuk
“Açarsan kaçırırsın” demişti annesi
“Şekillenecek” demişti gelecek beyninde
"Sevgi olacak" demişti yüreğinin ne derin köşesine
Onun içindi tek eli ile
Sandığa konan ayakkabıları boyaması
Bir an tek tek açtı parmaklarını
Baktı avuçlarına “gelecek nerde” dedi
Görünmez bir hayale
Sonra kirli elleri ile dokundu gözlerine
“Bunlar mı görecek güzeli ”
Dudaklarının arasından çıkarttı dilini
“ Bu mu söyleyecek sevgiyi “
Solunda atan yüreğine koydu elini
Kalp atışını dinledi
” Bu mu yenecek zorlukları”
Ve gerçeği gördüğünde
Bir kez daha burkuldu yüreği
Öylesine hasbi haldeydi ki kendisi ile
Unutmuştu tüm dünyayı
Yağmur damlalarıyla geldi kendine
Omzuna taktı boya çantasını
Yorgun adımlarla yürüdü fırına
Bir somun ekmek aldı boyalı ellerine
Üstünde yırtılmış abası
Koşmuyor uçuyordu çocuksu adımları
Yavaşlasa ıslatacak yağmur
Tenini değil elindeki bir somun ekmeği
Sakladı yırtık abasının altına
Suya katık olacak ekmeği
O koştukça,
Devleşti sokak lambaları
Ağırlaştı kaldırım taşları minik bedeninde
Ha bire yağıyordu yağmur
Bardaktan boşanırcasına
Dev adam oldu gökdelenler, geldi üstüne
Bir sıkımlık bedeni kaldı korku içinde
Bağırdı gecenin karanlığında
Çıkmadı sesi takıldı boğazına
Kimse duymadı çocuğun sesini
Kaldırmadı yerden kimse, çocuk bedenini
Göstermedi kimse çıkmaz sokakta yolu
Başındaki fes savruldu uçtu uzak bir köşeye
Serildi upuzun sapsarı saçları taş betonlara
Açık kaldı kapanmadı yem yeşil gözleri
Binlerce kirli ayak basıp geçti yerde yatan bedene
Sevgisiz binlerce göz dolaştı
Yırtık pantolonundan görünen teninde
Kimi ağızlardan aktı salyalar
Kimi gözlerde çaktı volkanlar
Kimi yenik düştü arsız nefsine
Giderdi arzularını cansız bedeninde
Oysa o bir çocuktu
Bir lokma ekmek içindi tüm çabası
Ne yağmur aldırdı kimsesizliğine
Ne insanlar baktı yıkılmışlığına
Ne devlet baba baba olup tutabildi elinden
Alıp götürmedi sıcak yuvasına
Hep üvey kaldı sokak çocuklarına
Hep gözü yaşlı, boynu bükük baktı
Yüzlerce Ayşe, Fatma, Ali, Mehmet
Devletin sosyal devlet olup
Öz baba olamayışına
Türkan DİNÇER
00:35
( Doğurmak değildir,
Bakıp büyütmektir analık)