1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
650
Okunma

Hüzün diyorlar sana,
Desinler
Dallarında üşüyen sarıda yeşerir hüzün.
Silerken maviyi üstümüzden
Çatlamış dudaklarının tebessümünde yaşanır aşk.
Yaz artığı saatlere yükler acıyı,
Asar bulutlara,
Yağar üstümüze damla damla.
Ayrılık diyorlar,
Aşk, sende indirir yelkenlerini suya.
Rüzgârın sesinde kabarır deniz
Ve
Öfke nöbetlerinde ağlar gökyüzü
Olur sevdalar alabora.
Sonra kırılır kalpler,
Silinir aşka dair rotalar
Çaresiz,
Çevirir pusulasını ayrılığa.
Gözyaşı diyorlar,
Bilmiyorlar ki
Kurumuş dudaklarını ıslatır toprak
Kokusunda anımsanır mazi…
Oysa;
Toprağı döven yağmurun sesidir hıçkırık.
Sarnıcında birikir yaşlar
Kıraç sevdalara…
Yalnızlık diyorlar,
Ayazı davet ederken rüzgâr
Düşen her bir yaprakla artıyor yalnızlıklar.
Rüzgâra siper dallarıyla titrer sonbahar.
Her yalnızlık bir fal açar sevdaya dair
Artık
Terkedilmiş bir masalın içinde yaşıyor sevdalar.
Keder diyorlar sana,
Bir ananın
Nasırlaşmış avuçlarında halâ kıymık artığı.
Bir kış arifesini yaşarken korkusu
Çorak avuçlarına sinmiş odunun kokusu.
Dumanı tüten baca pahasına
Unutmuş kederlerini.
Bağlamış umutlarını altın sarısı bahara.
Sualsiz
Bir köşede anaya hasret yavrusu kadar çaresiz.
Adımlıyor tabanlar aynı yolu
Kimi aşkının,
Kimi ekmek kavgasının sızısını duyuyor,
Kimi yalnızlığının…
Eeey! mevsimlerin sarı yüzü
Kınalı ellerinde pıhtılaşmış kanın kızıllığı
Haydi! at tokadını.
Acıya yaren diyorlar senin için
Olsun
Aşk demini çoktaaan almış.
Ne kadar birikse de telvesinde acı
Yeşili silse de sarıyla
Altında izi kalır
Görmüyorlar.
Görmüyorlar ufuktaki güneşi…
Oysa;
Eylül yaşanmadan doğmuyor umut.
Yaşamadan
BİLMİYORLAR.
Yasemin ELMAS
5.0
100% (3)