7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1556
Okunma
Kaç yanımı eskitti takvimlerde bu sevda
İnanmazsan eğil bak
Musa’nın asasıyla böldüğü suya.
Çürümüş onca tenim, mahzun uykuda
İsmail için yoruldu İbrahim’in gördüğü rüya.
Mezar taşlarında şahidim, nakkaşım oynar ebruda
Her seven âşık sanır kendini, kavuşmak muradı güya.
Ne kalmış geriye bir Mecnun, bir Ferhad bir Züleyha.
Kalem şikayet eder in ve cin derin uykuda.
Nil kenarında yüzün, Mekke’de arşa değer
Anlatılan onca kıymet yanında
Bu cana susmak düşer.
Gözleri anlamazsan hangi söz kifayet eder
Züleyha’nın güzelliği bin cana yeter.
Kaç yanımı savurdu bu rüzgâr
İnanmazsan kaldır bak
Ay yüzünü Hilal’e döner.
Eyüp’ün sabrından taşan
Bu yürekte cümle cihana
Ateş olur da düşer.
İbrahim, sofrasıymış bu dünya
Her kul ettiğini biçer.
Dem geçmez deyip de ağlama
Ömrün bir düşe değer.
İçmişsen belî şarabından,
Akıllı ayık mı gezer?
Bir harf okumakla şair,
Cahillik sayfalara düşer.
Kaç yanımı İsmail’e eş tuttu bu sevda
Ağlayacak Yusuf gözleri arar.
Her kabuk bağlayışında yaram
Züleyha’nın güzelliği solar.
Kaç yanımı eskitti takvimlerde bu sevda
İnanmazsan eğil bak
Musa’nın asasıyla böldüğü suya.
MÜRVET SARIYILDIZ/ (M.S./ 2009)
KAHRAMANMARAŞ