2
Yorum
0
Beğeni
4,8
Puan
897
Okunma
Yokluğun ateşe düşmüş demir gibi eritir yüreğimi
Sabah ve akşam iner örs gibi gözlerime
Kan ter içinde kalırım, bilirim özlemezsin sen beni.
Çoğu geceler, perdesi iner aşkın
Senden vazgeçerim.
Sen daha o zamanlar babaların çocukları için
Gece yattıklarında kurdukları düşleri bilmezsin.
Acılar, kavuşmanın sevincine denk gelir
Bahar gelir, çiçek gelir, neşe gelir
Her taraf taze gelin gibi süslenir
Beyaz atlı prens tavrında bakarsın dünyaya
Senden vazgeçtiğimi bilmezsin.
Sen daha o zamanlar annelerin çocuklarının
Tahtını yaptığını; bahtını ise kuramadığını bilmezsin.
Her bayram arifesinde boynu bükük kalırım
Bakarım yollara, efkâr satın alırım.
Tutarım hüznün elinden o bana ben ona
Şeker sunarız.
Senden vazgeçtiğimi bilmezsin.
Sen daha o zamanlar küçük çocuklarının
Rüyalarında umutlar taşıdığını bilmezsin.
Omzumda dünyanın yükü, kaldım ortada
Bulutları dağıtmak için koşarım sokaklarda
Bir lamba için ölür bir pervane daha
Senden vazgeçtiğimi bilmezsin.
Sen daha o zamanlar kaldırım taşlarının
Aslında mezar taşı olduğunu bilmezsin.
M.S./2009
KAHRAMANMARAŞ
5.0
75% (3)
4.0
25% (1)