Allah biliyor ya sana dargınlığımla
Toprak suya, güneş dünyaya küser
Sana sevgimle hepsi barışır ve
Eskisinden daha çok sever

Büyük hayallerim var
Küçük odaların içinde
İkimiz, üçüncü Allah
Seni öperken Bismillah

Dokunurken tenine
Bütün kadınlar haramda
Sanki tek helal sensin
Bütün güzeller çirkin
Sen çirkin ve güzelsin.

Kokun geliyor bir lahza
Çekip gidiyor birden
Nefes kolluyorum artık
Geliyor ama nerden?
İnan ki artık bıktık
Ayrıldık sanki tenden

Ağlarkende güzelsin
Uyurkende güzelsin
Sen bende yaşarkende
Ölürkende güzelsin
Bilmiyorum güzelsin
Severken ne güzelsin
Gelirkende güzeldin
Giderkende güzelsin.

Tüm güzelliklerde vardır payın
Tarifini yaparım, denizin, güneşin, ayın...
Hatta yıldızlardan yola çıksam
Sade hayallerimle tenine dokunsam...

Düşünemem, düşerim
Düşünmeden...
Üşenmeden göz açıp kapayışımı
Nefes alıp verişimi
Adımlarımı sayarım
Belki bir nebze olsun
Evlenmek umuduyla
Birgün hepsinin hesabını
Kalbinden sorarım.

Sualler biter, cevaplar biter
Herşey biter, bir sen kalır
Aklım alır başını gider
Bende bir neşe, bir hüzün kalır

Kalmaz artık ne bir nefes
Uçar gönlümün kuşu
Açılır kafes
Artık gelsede senden
Bir koku, bir ses
Pes ettim derim ama
Dirilirim bir anda
Bendeki heves
Yaşarkende
Ölürkende
Yakamda...

Bin kadını istercesine dokundum sana
Bin güzel kadar belki yakındım.
Beni yakacaksa eğer Allah
Sanırsın cehennemde ebedi kaldım.

Herşeyin yokluğuna artık alıştım
Çünkü artık herşeyim vardı
Bir şeyin yokluğuyla herşeyi
Herşeyin varlığıyla bir şeyi andım.

Ben şu dünyada sadece
Allah’ın birliğine ve aşka inandım
Baştan aşağı gerçektim
Belden aşağı yalandım.

Ben sadece, sadecelere
Gündüz olurken, gecelere
Deveydim, cücelere inandım
Sana ölüm kadar yakın
Ölüm kadar uzaktım

Şiir yazarken dedim
Bu işleri bıraktım
O iş beni bırakmış
Ben onu bırakmadım.
Sen beni bıraktın
Ben seni bırakmadım.