Yıllar geçti aradan
gönül vazgeçmedi sevdandan
sevgim tazeliğini koruyor
çünkü pay almış ebedi aşktan
Unutmak mı o da nasıl söz
Şüphen varsa;
göğsümü yar
gönül gözüyle bak
yürek yangınımı gör…

Sen merdivenden aşağı
ben ise çıkarken yukarı
göğüsler çarpışmasında
göz bakışların
yaktı yüreğimde
ebedi aşkı

..ve ben yakalanırken,
senaryo fırtınasına
düzen beni yatırmıştı
elektrik sehpasına
seni seven yüreğim
can çekişip sıkışırken
işkence palangasında
bir yanda turan sevdası
diğer yanda senin sevdan
lakin daha çok ağır basmıştı
turan sevdam

Bir içkense sabahında
kelepçe ellerimde
beni huzuruna getirirlerken;
sen sorgumu yazarken
sana bakıyordum
yorgun göz kapaklarıyla
sen ise ifademi yazıyordun
kalbimi okşayan ince parmaklarınla
parmakların tuşa vururken;
göz yaşı süzülmüştü yanaklarından
Sevdiğini anlamıştım
ve ben tekrar yolcu olurken;
dar hücre odalarına
sen arkamda bakıyorken
göz yaşı dökmüştün
Anladım dayanamadın
savda azabına

İnan çok acılar çektim
bu iki sevdadan
asla isyanım olmadı
gönül azabından
geri adım attımsa;
kesilsin hesabımdan

Aramızdaki mesafeler
kalkınca ortadan
seni görünce
elinde kızınla
geçerken sokaktan
acıyı içime gömdüm
sana mutluluklar diledim
yüce tanrıdan

ve ben ayrı bir dünyada yaşasam da
senden ayrı yastığa
baş koysam da
bir senin hayalini
bir de turanın hayalini
hep kurarım!...

M.Sıddık SOLMAZ