(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İşte çocuk! Dranmatik, serüvenlerle dolu bir yolculuktur hayat... Büyüdükçe öğreneceksindir bunu; kaçınılmaz olarak... Ama sen çocuk, sen yine de ışığı takip et; bazen sönecekmiş gibi olsada, umudunu yitirme. Bırak, o vakit, gözlerinde doğsun o ışık... Şiirinizin hisettirdikleriydi bunlar! Daim olsun kaleminizin tılsımı... Teşekkürler, saygılar ve tebriklerimle...
şiir dediğin illle dokunur yüreğe açıyorsun bu sayfayı cümle saf katıksız her türlü riyadan ırak
o öocuk bekler dediği anda gözlerim doluyor benim o bekleyen çocuk ben yada uzaklarda bıraktığım bir bekleyen
"bu sefer yalnızım hiç olmazsa en başta"
şiirin testisi devrilir kırılır ve yeni bir suyun başına koyar bizi şair billur sesinde sağnak sağnak dönüyor yüreğim ne desem ne yazsam boş artık
bir dokun bin ah işit yerindeyiz şimdi
sen çok dokundun ey şiir yüreğimize
yazdıran yüreğe yazan kaleme müteşekkiriz
çok saygımla... vebası dolanıyor her yerime kahırdan bir sarmaşık deli divane...
bekleyen olmak ne sancılıdır ve bekletmek gerektiğinde bekleten olmanın ağrıları tüm hücrelerde sızım sızım hepsini yaşamış biri olarak şiirden önce o cümlede kalıyorum dakikalarca ömrümü seriyorsun gözlerimin önüne tüm yıktıkılarım ve yıkılan yanlarım ile... eşiğindeyim ey şiir
ve sonlarına doğru şiir demişsiniz ya hani bu sefer adam der
Geçen zaman Tırtıl takvimi Hep açan ve yenen eksilen yeşil yapraklar Yeknesaklık içinde baharlar Her geldiğinde getiren seni Bittiğinde yazdıran seni yineden yeniden
Geçen zaman Tırtıl takvimi Hep açan ve yenen eksilen yeşil yapraklar Yeknesaklık içinde baharlar Her geldiğinde getiren seni Bittiğinde yazdıran seni yineden yeniden
bazen edebi olarak kendini aşan mısralar yazıyorsun ordaki edebi güzelliğe hayran kalıyoruz bazen direk bir yürek sesi çıplak
"O çocuk yine bekler Bekler bekler bekler kendini kendine ekler "
ben bu şiirin en çok burasında duygulanmıştım ilk okuduğumda gözlerimin önüne öyle çaresiz nedensiz gidemeyen bekleyen esaret altında gibi bir adam içimin bütün dağlarını deviren yıkan bugün yine okudum o adamı görüyorumm ben okuduğumda ve aklımda tuttukça
kimileri sevmez amma keder ne güzel şey
ne güzel yazıyorsun da şükrümüze vesile oluyorsun muhabbetle...
bu sefer menzil başka ölümün kucağında çağlar çağlar ardına beklemek düşecekmiş payına
Yüzüne kapanan bin kapı Bir kapıyı açsın diye yalvarma zamanıdır Gece Meryem’dir biraz diyorum Konak meydanına çöküp söylüyorum bunları Plastik suratlı adamların ortasında Makyajdan çürümüş bulvarlara inat Yılgın savaşçılar tarihinde bir ayraç gibi Büyük aşklar için büyük ayrılıklar kitabında belki Benim de adım geçecektir şimdi Yüzyirmidörtbin şahidi var aşkın Sırrına Yalvarıyorum
sayfanıza gelmek benim için ayrıcalık oldu son şiirinizi okumakdan memnunum ama örtülmüş insanlar topluluğunun yarasını deşmek acı bir duygu olsa gerek koptuğu yeri bağlayamamak bağladığını sanmak v.s... unutulmuş ölüme koşturur mu ? yoksa ölüm gibi yaşatır mı insana ... bunun cevabını zaten bilmeyenimiz yoktur.
dili olduğunuz anlamlar içeren noktayı ite ite dürten şiirinizle sizi tebrik ederim kırılmasın kaleminiz sevgimle efendim
Neden hep beklemeler düşer çocukların payına ve neden hep bekletenşer biz büyükler oluruz. Hala yapılacak işlerimiz mi vardır çocuklarımızdan çok daha önemli olan ve ne zaman gelecektir öncelik çocuklarımıza.
Güzel ve anlamlı idi dizeleriniz. Saygılar yüreğinize
onurumsun tarafından 11/8/2009 7:32:18 PM zamanında düzenlenmiştir.
kapıların ardına saklanan çocuk yirmi yıl bekler mi yumruklamaktan bitap gideni:)
ne kadar benzer değil mi çocuklar (statükolarla giydirilmiş insan içlerinde) hayatlar (ezberlerle sindirilmiş keşkeler içinde) yalnızlıklar (an'lardan ve yaşamaktan korkup saklandığımız sığınaklar bir biçimiyle de)
biliyorum çok uzattım şair
fakat dayanamadım benim şiirin yirmi yıl sonrasını görünce:)
okudum ve okudum dizelerinizi..."mazisinin yolu buraya kadar heyhat "...bu dize vurdu beni...ölümün kokusu doldu genzime...vaz geçilmiş bir hayat belirdi gözlerimde...bir amaç uğruna...yoğun bir yalnızlık doldurdu yüreğimi...başında..ve sonunda..bir yaşamın...yalnız geldiğimiz bu dünyadan..savaşıp...yalnız gideceğiz...derin bir şiir okudum kaleminizden, sözcüklerinizden, yüreğinizden...teşekkür ederim...
bakar ufkunda kara bir örtü üstünde yeni bir hayat
Hayat akiciliginda sürüklerken bizim pembe boyali düslerimizi Eksik birakiyor nedense düsüncelerimizin arka boytunu, Bir serüvenin sonunda cok baslangicinda mülteci olan yüregi ile yasama sarilinca, bir bakmissin sen o hikayenin tam ortasinda, alabildigine hüküm süren ve sürdürecek tek varliksin..
Zaman sürükledikce düslerin bitimine, iste o zaman bir cam kirigi gibi cikiyor gercekler gün yüzüne Ne sen yakinsindir o ta bir zamanlar yanibasinda oturdugun ömrün yanina Ne de ömür sana bir o kadar yakin..
Iste yasam öykümüz bu
Sözlerime sevdigim bir sairin siiriyle devam etmek istiyorum,
BEŞİNCİ MEKTUP
Ayrılık diye bir şey yok. Bu bizim yalanımız. Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var. Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun?
Güneş çoktan doğdu. Uyanmış olmalısın. Saçlarını tararken beni hatırladın, değil mi? Öyleyse ayrılmadık. Sadece özlemliyiz ve bekliyoruz.
Zamanı hatırlatan her şeyden nefret ediyorum. Önce beklemekten. Ömür boyunca ya bekliyor ya bekletiyor insan. İkisi de kötü, ikisi de hazin tarafı yaşantımızın.
Bir çocuğun önce doğmasını bekliyorlar, Sonra yürümesini, konuşmasını, büyümesini... Zaman ilerliyor, bu defa para kazanmasını, Kanunlara saygı göstermesini, İnsanları sevmesini, aldanmasını, aldatmasını bekliyorlar.
Ve sonra ölümü bekleniyor insanoğlunun. Ya o? Ya o? İnsanlardan dostluk bekliyor, sevgilisinden sadakat, Çocuklarından saygı ve bir parça huzur bekliyor, Saadet bekliyor yaşamaktan.
Zaman ilerliyor, bir gün o da ölümü bekliyor artık. Aradıklarının çoğunu bulamamış, Beklediklerinin çoğu gelmemiş bir insan olarak Göçüp gidiyor bu dünyadan.
Özleme bir diyeceğim yok. O kömür kırıntıları arasında parlayan bir cam parçası. O nefes alışı sevgimizin, kavuşmalarımızın anlamı. O tek güzel yönü bekleyişlerimizin.
İnsanlığımız özleyişlerimizle alımlı, Yaşantımız özlemlerle güzel. Özlemin buruk bir tadı var, hele seni özlemenin. Bir kokusu var bütün çiçeklere değişmem. Bir ışığı var, bir rengi var seni özlemenin, anlatılmaz.
Verdiğin bütün acılara dayanıyorsam; Seni özlediğim içindir. Beklemenin korkunç zehri öldürmüyorsa beni; Seni özlediğim içindir. Yaşıyorsam; içimde umut varsa, Yine seni özlediğim içindir.
Seni bunca özlemesem; bunca sevemezdim ki!
ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN
Kutluyorum Deniz Tayanc`i tanimak güzeldi
*Hüzün* tarafından 10/18/2009 2:33:57 PM zamanında düzenlenmiştir.
sevinir, üzülmez adam, der: "bu sefer yalnızım hiç olmazsa en başta"
Ölümün kazancına kaldık biz bu savaşta
zaten en başından beri yalnız değilmiydik yaşam oyunumuzda kısa süreli eşliklermiydi yalnızlığımızı eksilten yoksa inanarak gercekliğine yani sözüm ona kandırıp kendimizi aslında eksilttiğimiz kendimizin ta kendisimiydi...
Önce hayatı bekle Beklemek hayat olsun Ve yaprak düşsün Karışsın topraga Sonra hesabı bekle Beklemek ölüm olsun Pişmanlıklar yoksa Sonsuzluk armağan olsun.
Hem gülümsenir hem de yakınır insan, etrafında kalabalık olmasına arağmen yalnızlığına. Yaşam adına hep yaşadığımz anlar değil mi bir sabun gibi uçup gittiğine... Ve içimizdeki çocuk hiç büyümesin isteriz kimi zaman hayatın karanlık yanını bulunca da.
ağır savaşların galibi genelde ölümdür... lakin ölümü güzelleştirende insan ve ömürdür...
çocuk ölümden korkarmı Şair
doğmanın bedelidir ölmek
o çocuk ölümü yenmeli....ve gürbüz bir çınar gibi büyüyüp kök salmalı....
nedenmi
çünkü insan ölmezki.....
Ölen hayvan imiş Aşıklar ölmez....sevmek ve inziva içinde beklemek ne yüce bir fazilet...insan olana..
kaçırdığım bir çok güzel şiirden biride bu sayfada zamansız rastlıyor bana... nedendir hepte bu gün batımında...şimdilik bu gün için ölsede bu güneş yarın yeniden doğmak için umut var mutlaka
çünkü yaşamanın adı
ince bir sancı..... çok anlamlı ve güzeldi...tfekküre sevketti bizi buda hayır ve ibadetti...
selam ve dua ile....
Mehtap S.Hümeyragül DALLI tarafından 9/27/2009 5:32:30 PM zamanında düzenlenmiştir.
kendimizi kendimize eklemek mükemmel bir söz harika bir şiir aslında hayatı savaş diye almak yerine mücadele etmek gerek savaş yenilmeyi ve riski almak deemektir kendime göre dersimi aldım
O çocuk yine bekler Bekler bekler bekler kendini kendine ekler
sen gelme ben beklerim dedi çocuk,hüznün hayata sığmayan yüzüyle..şiirlerinizin takipçisiyim..kendim için bir damla bir damla biriktirdiklerimden mısralarınız
beklemenin en güzel yanı beklenilenin varlığıdır, ya beklenecek biri de yoksa... yalnızklık nic olur?... ve kavuşmak için her güne yeniden "merhaba" demek,mahşer sabahı bile olsa... saygı ve selamlar...
bize düşen nedirki hep beklemek büyümeyi sevilmeyi umut etmeyi gelecekleri yarınları çalacak kapıları arayacak dosları dogan günü gelecek geceyi baharı kışı yaşamda mutlulugu ölümü ölümde huzuru rabbimizin affını bize hep beklemek düşmüyormu
dönmek..., iç bükey bir acıyla beraberdir ey şair. her geldiğinde beklenen değilsin,yada tren çoktan perondan ayrılmıştır yerin boş olarak. beklemek her taze günü yeniden olsun !
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.