1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
950
Okunma
KAÇAK
Yaşanmışlıklarımın kaçak yolcususun sen
Bir bilet almış nereye gittiğini bile bilmiyorsun
Trenin kalkıyor herkes telaş içinde koşuşturuyor
Senin ise umurunda bile değil.
Sadece etrafına bakınıyorsun
Söylenenler konuşulanlar sana hitap etmiyor
Yanına gelinip merhaba deniliyor gülen yüzlerle
Sen onların değerini bile bilmiyorsun
Yüzler beliriyor sanki sana aşina, tanıdık yüzler
Dönüp bakıyorsun ama görmüyorsun
Hani sana o ördüğün duvarların öğrettiği gibi
Bakıyorsun ama görmüyorsun.
Yolculuğunun, yaşanmışlığımın neresinde olduğunu bilmiyorsun
Ne önemi var ki gidilen yerin, nasıl olsa yarı yolda ineceğim diyorsun
Hayat sana o kadar anlamsız geliyor ki
Anlamsızlıkların için de boğuşuyorsun
Tutulan yeminler işitiyorsun, hani sana bir zamanlar güç veren yeminler
Sonra ise bir ürperti sarıyor içini
O tutulan yeminlerin ne kadar anlamsız şeyler olduklarını hatırlatan bir ürperti ve sonra kaybolup gidiyor…
Anlamsız bir duygu, daha önce hiç hissetmediğin bir şey sarıyor içini
Farkında değilsin ama nereye gittiğini bile bilmeden çıktığın bu yolculuk
Sona yaklaştıkça sen de eksildiğini fark ediyorsun
Eksiliyorsun ne tren sesini duyuyorsun ne de konuşulanları.
Ve bir ses.
Sanki yolculuğunun bittiğinin habersisi olan bir ses
Sana hadi artık deniliyor sense mayhoş gözlerle bakıyorsun etrafına
Kalkıp kompartıman çıkıyorsun, muzaffer bir halin var.
Küçük adımlarla kazandığın bir zaferin varmış gibi.
Tertemiz ayrılıyorsun hikâyemden.