-------------H İ K A Y E S İ-----------------

Ren kıyısında hoş güzel yeşil bir vadide üzüm bağları arasında bir çiftlik evinde sarı saçlı,mavi gözlü güzel mi güzel bir kız çocuğu Dünya’ya gelir.Uzun yıllardır çocukları olmayan aile mutluluktan göklere uçar.Bu güzel bebeğe “Lorelei”adını verirler.
Lorelei gün geçtikse güzelleşir,serpilir ve çiftlikte herkesin göz bebeği olur.Bağlar arasında,Ren kıyılarında sık sık geziye çıkar oralarda dolaşır,şarkılar söyler.
Vadinin bir başka ucunda ise başka bir evde de bir erkek çocuk doğmuştur.Ailesi ona Maxcimilian adını koyarlar.Ne yazık ki kader ağını o daha küçükken örmüştür.Vadideki derede değirmencilik yapan
Dedesini ziyarete giderler.Maxcimilian dedesini ve değirmeni çok sever Dedesi ile kalmak ister ve kalır
Evlerine dönen anne babası çapulcu,yağmacı kişilerin saldırısına uğrar ve ölürler.Maxcimilian 6 yaşında anne ve babasız kalmıştır.Değirmende Dedesi ile birlikte yaşamaya başlar.
Maximilian bir gün at arabası ile değirmendeki unları Lorelay’ın evine bırakmaya gider.Çiftlik sınırlarından içeri girdiğinde bağlar arasında sarı saçlı,mavi gözlü güzel bir kızın şarkı söylediğini görür.
Atı durdurur ve Lorelay’ı izlemeye başlar.Lorelei izlendiğini fark etince utanır ve”bana niye bakıyorsunuz”der
Maxcimilian “o kadar güzelsiniz ki sizi izlemekten kendimi alamadım,Adınız nedir”dedi.Lorelei ben,benim adım “ Lorelei “.İki genç arasında müthiş bir elektriklenme olur ve sonraki günlerde birbirlerini görmeden duramazlar.
İki sevgili Ren kıyılarında sık, sık buluşmaya başlar.Oradaki kayalıklarda birde mağara vardır.Görünmek istemediklerinde küçük bir oyuktan içeri girerek kaybolurlardı.Aylar geçmiş artık iki sevgili bir birlerine öyle balandılar ki bu büyük sevdaya REN nehri şahitti
Ama bu mutlyluk uzun sürmemişti.Kader ağlarını örmüş ve Vadiyi kara bulutlar kaplamıştı.Yakında
Şatosu olan Prens Adrea ordan geçerken tıpkı Maxcimilian gibi Lorelei şarkı söylerken görmüş ve ona
Aşık olmuştu.Hemen vakit kaybetmeden çiftlik evine gitmiş “LORELEİ”’ye talip olduğunu söylemişti.
Aile çaresiz Prense karşı koyamazdı.Peki dediler.Olayı öğrenen iki sevgili için azap günleri gelmişti.
Prens Lorelei’nin bir sevgilisi olduğunu öğrenmesi uzun sürmedi.Bir gün Prens Çiftliğe Lorelei’ı ziyarete
Geldi.Ama Lorelei ortalıkta yoktu,İki sevgili yine buluşmuş mağaraya girmişler ve orada uyuya kalmışlardı.
Gece boyunca lorelei eve gelmedi.Prens adamlarıyla birlikte sabahın ilk ışıkları ile Ren kıyılarında Lorelei’ı aramaya başladılar.İki sevgili mağaradan dışarı çıkınca prensin adamları yakaladı ve ikisini de
Çiftlik evine götürdüler.Prens öfkeden kudurmuştu adeta.Maxcimilian’a dönüp” eğer seni buralarda bir daha görürsem öldürürüm “diye bağırdı.Şimdi defol bir daha gözüme gözükme.
Lorelay’a dönerek “sende benim bilgim olmadan bu evden ayrılmayacaksın”dedi.Aradan birkaç ay geçmişti.Ama iki sevgili birbirlerini görmeden duramıyorlardı.Maxcimilian sık,sık ren kıyılarından kayalıklara kadar gidip geliyordu.Yine bir gün Çiftlik yakınlarından geçerken Lorelei’ı gördü.İki sevgili
Bir birine sarılarak hasret giderdi.Ne yazık ki Prensin adamları Prense durumu bildirdi.Prens öfkeyle geldi.Maxcimilian’ı “götürün şatoya,atın zındana”dedi.Lorelei’da evine götürüp babasına teslim etti
Ve düğün hazırlıklarına başlanılmasını istedi
Aradan bir ay kadar süre geçtikten sonra Lorelei şatoya Prensi görmeye gitti.Prense Maxcimilian’ı
Bırakmasını ve affetmesini istedi.Prensi ikna etti.Huzura getirilen Maxcimilian çaresiz prensin tüm
Talimatlarına peki dedi.Son kez göz ucuyla Lorelei’a baktı ve çıkıp gitti
Aradan bir-kaç ay gibi bir süre geçmişti.Maxcimilyan yine kayalıklarda.Lorelei’de gelmişti.Ayakları iki sevgiliyi çekmiş ve kader gerçekleşmeyi bekliyordu.Prensin adamları ve prens sardı çevresini .Prens’in
Kara sesi yükseldi yine.”yakalayın”.Maxsimilian çaresiz attı kendini Ren’in sularına.O sırada orada balıkçılar vardı.Prens onlara bağırdı.”Balıkçılar ,vurun,öldürün.Hepinizi ödüllendireceğim”
Balıkçılardan biri yayını gerdi Maxcimilian’ı sırtında okla vurdu.Bir iki ok daha alan genç oracıkta
Can verdi.Cesedi kayığa çektiler ve getirip prensin önüne attılar.Lorelei öyle bir bağırdı ki vadi sallandı sanki.Koşup cansız bedenine sarıldı sevdiğinin.
O günden sonra lorelei bir daha konuşmadı.Prensle evlendirirlerse kendini öldüreceğini söyledi.Prens
Belki düzelir diye onu bir manastra gönderdi.Manastırda da kimse konuşturamadı.Tekrar çiftlik evine getirdiler.Lorelei bir sabah evden çıktı ve kayalıklara gitti.Bir süre oturduktan sonra REN’in sularına
Kendini bıraktı.
Derlerki; Lorelei suya daldıktan sonra bir deniz kızı olmuştur.Sevgilisini öldüren balıkçılardan intikam
Almak için kayalıklarda oturup saçını tarar,şarkılar söyler,gemilerin ve kayıkların kayalıklara çarparak
Parçalanmasını sağlar.Böylece balıkçılardan intikam alır.