2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
4801
Okunma
Kınalı bir keklikti Roje
Ötünce
Bir ben gelip konardım
Namluların soğuk ağızlarına
Kadife kanatlarımdan
Kurşunlanmak pahasına
...
O tek mevsimin yaşandığı ha(l)k kentinden
Karanfillerle bezeli bin Sümbül Dağı sundun bana
Bakır taslarda yıllanmış şarabın tadıyla
Buluşunca gözlerin gözlerimin kırgınlığıyla
Anamın koynu kadar sıcak buldum seni Roje
Sığınmışlığımın öyküsü bununçündür karlı gözelerine
Bununçündür karanlığına biraz daha katlanmışlığım
Ben yüzümü yangınlara sürdüm Roje
Ha(l)k denizlerinde alevlenen yangınlara
Dindiremedi pınarlar ezgilerime susuzluğumu
Ben yüzümü yangınlara bağışladım Roje
Durmadan devinip dönüşsün diye dünya barışa
Tuttum kutsadım yaralarımı tarihimin sıcaklığıyla
Bu kent koyu bir sessizliğe dalıyor şimdi Roje
Utanıyor kendinden özlemi kınında tuhaflıklarım
Yüzüm bir kontra mevsiminin mağduru
Bazen üşümek geliyor içimden en olmadık yerde üşümek
Üşümeyi iliklerime kadar hissetmek
Üşüyorum Roje ısıtmaz içimi sabahçı çayları
Bazen de beyaz gelinliklerle örtülü dağlara çıkmak
Puslu havalarda loo ezgili şarkılar çığırtmak
Demli bir çay içmek karların gölgesinde
Alıp götürür beni Roje alıp götürür düşlerim
Rüzgârına bulaştığım o yaralı takvime
Ağlasam şimdi Roje başımı dizlerime dayayıp ağlasam
Hüzünlü şarkılara yaraşırım en çok
Gülsem
Sapı gül dalından keskin bir bıçak gibi
Saplanır göğsüme hasretin
Yürüsem
Yalancı bir mavilik büyür alnacımdan
Gitsem
En buruk tadını yaşarım
Gitmenin ve küllenmenin
Öylesine alıngan öylesine kırılganım ki şimdilerde
Bir yaprak düşse üzerime çürüyor koca gövdem
Abanıyorum yine de tüm varlığımla umuda
Yüreğimi de yangınlara sürüyorum Roje yüreğimi de
Varsın durmadan yenilsin yenilsin
Ki
Yenilgi
En küçük çocuğudur özlemimin
Koynumda emeklerken büyümeyi öğrenen
Koca bir ülke büyütüyorum
5.0
100% (2)