3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1474
Okunma

içimin rüzgar soluyan yanında
dağlara yayılan geceler titrer
kartalların kanat kıran yurdunda
dilimin ucundaki her sözcüğe
mişli geçmiş zaman düşer
inerken güneş üşümüşlüğüme
öyle bir zamanda gel ki
heyy!.. babam heyy!... diye diye
çözülürken gizemler kördüğümden
anlamların sorgusunun bittiği yerde
dilinde hiç duyulmamış bir ezgi
öyle eğ ki başını yüreğime
sus ve öylece kal
büyülenip efsanesinden
iihanetinde terketmemiş hiç bir zaman
karaklıktan yakamoz içip
ne içini dökmüş
ne de kırılmış okyanus gibi kıyısına
mavinin birinde
mavinin mavisinden de sarhoş bir gecede
heyy!... babam heyy!... diye diye
öylece kal
dudağın tenle savaşmadığı
duyulmamış naralarda
fahişelerin edasını yok sayıp
tenin tene ihanetine dokunmadan
dokunmadan kirlenmişliğine
öyle bir zamanda gel ki
heyy!... babam heyy!.. diye diye
tatmadığı hiç bir zafer kalmasın yüreğimin
şafakla koparıp alırım kendimi
ikiyüzlü kaldırımlardan
caddeler gözümde cam gibi kırılgan
kimyasıyla ayırdığım aşkın
her küfrüne teslim oluşumda
içimde sert yürüyüşlü
bir tutam buluttan insanlar yağar
kartalların kanat kıran yurdundan
mavinin birinde
maviden de mavi bir düşle
dilinde duyulmamış ezgi
heyy!..babam heyy!diye
Ayşegül Gökdemir
Zehirli Günah isimli yağlıboya çalışmam
5.0
100% (3)