5
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1462
Okunma

Bundan yıllar evvel yaşamış bir ozan
Söylemezmiş batılı caymazmış haktan
Elinde kırık sazı yürümüş gündüz gece
Aşkın izleri görünür yürüdüğü yollardan
Sazın bir çivide sallanıyor aşığım
Mısraların gölgesinde neden sustun ozanım
Elinden düşen kaleme sarıldım aşk ile
Yürüyorum izinden UZUN İNCE BİR YOLDAYIM
İşte gidiyorum ayrılıkların çiçek açtığı
Yüreğinde hasretin alev ateş yandığı
Mutluluğun yabancı kaldığı diyara
İşte gidiyorum aramıza dağlar sıralandı
İşte gidiyorum artık doldu zamanım
Cehennem ateşinde yandıkça bağrım
Ayağıma cennet dahi kiralansa da
İşte gidiyorum ÇEŞMİ SİYAHIM
Yüreğimizin kıyılarında coşkulu bir dalga
Türküler arsında kocaman bir halka
Fark etmeden dolanıyor dilimize
Bağlamanın tellerinden nota nota
Eskilere savur beni leylim ley
Tez gönder hilal kaşlı yârimi leylim ley
Ne günlerdi o günler hey gidi hey
Her yanımdan sen sar beni LEYLİM LEY
*
Dudaklarda bir hüzün yollarda yarendir
Bu yokuş bir gizemin başladığı yerdir
Bulutsuz gökyüzüne yükseliyor dumanlar
Gidenler gelmiyor acep nedendir
Yollarında hüzünlü bakışlarım durur
Ayağımın altında dönülmez bir yoldur
Dön geriye sevdiğim yokuşun başından
Dönülmezlerin diyarı BURASI MUŞTUR
16.08.09
İzmir kafkas unlu mamüller
Söz:burhan orhan
5.0
100% (4)