10
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2758
Okunma

Selam verince başlamış öğüde,
Seni bir çıkarmadığı kalmış söğüde,
Selam verirsin çıkarsın borçlu,
Borcunu istemez ama başlar vaatlere...
Zaman olup taşar sığmaz saatlere,
Üç parçalık sığdırır setlere,
Dünya sanki kamerası,
Ayaklarına serer tüm mirası...
Sanat satmaya başlar taştan,
Romantik bakışla çıkarır baştan,
Gündüz vakti yıldızları parlatır,
Gece olunca, bu kez güneşi parlatır...
Gel gidelim der lüküs odaya,
Davet eder en ünlü modaya,
Kadehi hayali ihracat ile doldurur,
İlk fırsatta loş bakışları ile soldurur...
Mimikler sıralar göz ile kaştan,
Kandırır verdiği tek taştan,
Sunum başlar uçuşa geçerek,
Körpe vucudu karış karış gezerek...
Kaldırır her tarafı sunarak,
Daldırır yumuşakları umarak,
Sayıklamaya başlar dudakları,
Sıyırır tüm sendeki budakları...
Başı göklere doğru süzülür,
Pişman mısısn diye üzülür,
Arkadan devam eder eşraf,,
Gününü gün eder, çarşaf çarşaf...
Naz ile yazar senaryo,
Bas gitar besteler radyo,
Herşey karşılıklı olurken hep alır,
Körpe vucutta el izleri silinmez kalır...
İtiraz istemez, buna kamerası bozulur,
İfşa eder ses verirsen toz olur,
Yıldız koparır sen diye,
Koleksiyona arar bir başka hediye!..
Ar/tist test etmek demektir,
Yatak odasında çekilen emektir,
Rejisör et yemek ister şaraplı,
Arz ederek seni kollarına alır rap raplı...
İşte böyledir jejisörün yatak odası,
Fanatikler yüzünden hiç geçmez modası,
Elden geçirir haz ve naz ile neşeden,
Alır aldıkça, dalar en kuytu köşeden!..
Tebdili mekânda var hâyır,
Tut iki bacaklarından ayır,
Yaz-boz tahtasına dönünce beden,
Başkası gelecek, ayrılık olur baş neden!..
5.0
100% (6)