O kor bakışların çeldi, beni mazmun şikarına,
Peşin sıra düşe kalka, çıktım Tektek Dağları’na !..
Sis bastı, yağmur çilendi,
Ceylanpınarı göllendi,
Eleğimsağma del’lendi
Kaçak meşrep işmarına !..
Kaynakbaşı busen içtim, cam fanus deryaya düştüm,
Bir nice tufandan geçtim, çarpıldım gül ruhsarına !..
İlhama kök salsa melal,
Her dem âh çekerdi nihal,
Sevene, mürüvvet bu hâl,
Özsu yürür damarına ...
Aşk’a yaş iken eğildim, iki büklüm "dal" biçildim,
Attın, bumerang kesildim, bak düştüm "ayak"larına !...?
Resûl telmih elvan çiçek,
Hak zikirde börtü böcek;
Habur’da, bengisu dilek,
Sızdım gaybın esrarına ...
Çile çöğürüne döndüm, boy’una günüler gönlüm,
Selvi naz kırk asır sürgün, kalbimin sır mezarına...
Kör karanlık leyli nehar,
Özlem her yerde dört duvar;
Acun, tamu yanma eyy yâr,
Bir Şair intizarına !..
Bilge-can’a kök söktüren, avcısından âhlı ceren,
Kelam tek musammat gören, aşk’olsun göz ikrarına !..
YUSUF BİLGE
Mazmun : asıl manayı dolaylı yollarla anlatan güzel söz
Şikarına : avına
Tektek Dağları : Ş.Urfa ile Mardin il sınırlarındaki yükselti
Ceylan-pınarı : Ş.Urfa Ceylanpınar ilçesine adını veren pınar
Eleğim-sağma : Gökkuşağı
İşmar : kaş, göz ve hareketlerle yapılan işaret, cay
Ruhsar : yanak
Melal : 1-
hüzün, keder, 2- usanç, bezginlik
Nihal : fidan, taze ve düzgün hatlı
Mürüvvet : 1- yiğitlik 2- insanlık, etik görgü 3- emek ve iyiliğin semeresini görme, sevinç, mutluluk
Dal : 1- ağaç kolu, 2- Osmanlı Elifba’sının onuncu harfi
Bumerang : atıldığı yere geri dönen kıvrık sopadan av aleti,
Ayak :1- yürüme organı, 2- kâfiye, uyak,
Habur : Karacadağ’dan
doğarak Ceylanpınar arazilerini de sulayan çay
Günülemek : kıskanmak
Leyli nehar :
gece ve
gündüz Acun tamu : dünyada ve cehennemde
İntizar : 1- bekleyiş 2- beddua, âh
Tek : 1-gibi, 2- yegane, biricik, 3- çift olmayan sayılar
Musammat : 1- süzme incili gerdanlık, 2- iç uyaklardan ötürü dört dizeli bentler olarak da düzenlenebilir beyitlerin oluşturduğu nazım türü,
*ikrar :1- itiraf, 2- onaylama, 3- Bildirme, 4- bir yola intisap