0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1166
Okunma
Yalın zamanlarda hikayesi çalınmış ruhların
cilvelerle oynaşan kancık yüzünde
şaşkınlığını gizlemeden ölüm
cellat uçurtmalarına asmış gökyüzünü
dar gelmiş evrene dertler
burnundan soluyor gece özünü
ıslak her damla yosunlu gözlerde
titrek her cinnet sahte sözlerde
vurun uçurtmaları kalmasın teneşirde
vurun alnından sevinçleri ölsün mahşerde
saldım geceyi aksın nağmelere vuslatsız
kandım aleme söyletme beyazı siyahsız
bir sonbahar efkarı şimdi içimde
hazan yaprakları artık başka biçimde
sorardım yanmamış olsam böyle derinden
yok artık vuslat ne günüm ne gecemde...
5.0
100% (1)